Türkiye, 2-3 haftadır "süt" meselesini tartışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, sınırlı sayıda çocuğun olumsuz etkilenmesini fırsat bilerek, söylemediğini bırakmadı. İddiaları meğer gerçeği yansıtmıyormuş. "İzmir Belediyesi her gün süt dağıtıyor ve daha ucuza veriyor" demişti. Oysa, çocuklara sadece haftada bir gün süt veriliyormuş ve kalite ambalaj açısından daha düşükmüş. Üstelik, yurt çapında dağıtımda, nakliyat fiyatı da rakama ekleniyor. Bu yüzden maliyet artıyor. İzmir'deki sütün ucuz olduğundan yola çıkan Kılıçdaroğlu, "yandaş firmaların bu işten nemalandığını" da ileri sürdü. Tayyip Erdoğan açıkladı: İhaleye, Türkiye'de süt işi yapan 17 firmanın tümü katıldı. Birinin evrakları eksikti; iş, geri kalan 16 firma arasında paylaştırıldı. Bunların içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne hizmet sunan firma da bulunuyor.
Süte karşı çocukların hassasiyeti raporlarla da tesbit edilince, Kılıçdaroğlu haksız duruma düştü. Demokrasilerde muhalefet tabii ki çok önemli fakat, ortaya atılanlar gerçekleri yansıtmayınca, faydadan ziyade zarar getiriyor. Güven aşınması, muhalefeti zaafa uğratıyor.