AB'ye üyelik sürecinde kadın konusunu gündemde tutmak ve cinsiyet eşitliği konusundaki eksiklikleri bir bir sıralayarak karar vericileri etkilemek konusunda, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve KADER öncü konumunda.
Geçenlerde KAGİDER'in düzenlediği Avrupa Birliği Yolunda Kadın Konferansı hem Türkiye'den hem de AB'den önemli kadın örgütlerinin başkanlarını, yöneticilerini bir araya getirmişti.
Dün de elime Dr. Selma Acuner'in kaleme aldığı ve büyük ölçüde KAGİDER'in konferansından çıkan sonuçların ve çözüm önerilerinin sıralandığı 'Yapıcı Sabırsızlık' isimli mini bir kitap geçti. Olof Palme Enstitüsü'nün desteğiyle yayınlanan Acuner'in kitabı pek bir derli toplu, pratik ve eğitici.
Özetle AB mevzuatının karışık, henüz tamamlanmamış ve siyasi müzakereye açık yapısı göz önüne alan bu mini kitap, söz konusu karmaşayı sorularla ortaya koymaya çalışmış.
Selma Acuner, kadın örgütlerinin bu sorular ile 'yapıcı sabırsızlık' içerisinde hükümete taleplerini hatırlatarak, sivil toplum kuruluşlarıyla demokratik bir işbirliğinin faydasını ima etmeye çalıştıklarını belirtmiş.
Sivil toplum kuruluşları özetle hükümetlerin, kadın-erkek eşitliği politikalarından sorumlu bakanların veya bağlı kuruluşların, siyasetin dar dünyasını aşarak çözüm getirebilmelerinin yolunun işbirliğinden geçtiğine inanıyor.
Bakalım özlenen, istenen hükümet-sivil toplum örgütleri işbirliği çok gerekli olan AB'ye üyelik sürecinde olabilecek mi?