Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

'Sakıp Amcam'ın huyu bana geçti'

Dünyanın önemli ekonomi gazete ve dergilerinin yaptığı listelere giren Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı, 30 yıl birlikte çalıştığı ve 'Hayatın kıymetini ondan öğrendim' dediği amcası Sakıp Sabancı'nın iş yapma şeklini bire bir aldığını söyledi

Ekonomiyi Yöneten Kadınlar isimli dizimize Suna Kıraç'tan sonra bugün iş dünyasının en güçlü ismi Güler Sabancı'yla devam ediyoruz...

* Güler Hanım nasıl bir çocuktunuz? Örneğin okulda çalışkan bir öğrenci miydiniz? Disiplin cezası alır mıydınız?
Çok aktif ve aşırı hareketli bir çocukluğum vardı. Bununla ilgili çok hikayeler vardır ailede anlatılan. Ama ilkokulda hocaların yaramaz dediği, ortaokul ve lise çağlarında da disipline uymuyor dedikleri tiplerden sayılabilirim. Ben Ankara TED Koleji'nde ortaokul ve lise eğitimimi aldım. O dönemde neredeyse, her yıl şubemi değiştirmek zorunda kalırlardı. Her yılın başında hemen hemen bir iki ay sonra sınıfta liderlik pozisyonuna geçerdim, beni sınıf mümessili gibi görevlere getirmekle çözüm bulurlardı. Annem bu duruma çok üzülürdü.

* Derslerle nasıldı aranız?
Matematikle aram her zaman iyi oldu. Bir sorunum olmadı. Benim esas sorunum tarih dersiyle oldu. Ezber yapamadığım için tarih dersinden lisenin ikinci ve üçüncü sınıflarında sıkıntılarım oldu. Lise 2'de iki dersten ikmale kaldım. Bunlardan biri tarihti, diğeri de tuvalette sigara içerken yakalandığım için Almanca dersiydi. Ama her ikisinden de çok yüksek notlar alarak geçtim.

* O dönemde seçmek istediğiniz bir meslek var mıydı?
Lise sonda ailede evlenenler vardı ve dekorasyon, iç mimari konularına heveslendim ve iç mimari okumayı düşündüm.

* İsteseydiniz olabilirdiniz. Ne oldu da fikriniz değişti?
Yaşantımın sadece birkaç yılında böyle bir hayalim oldu. Rahmetli Hacı Ömer Dedem beni 3 yaşından itibaren fabrikalara götürürmüş. Oradan kalan bir sevgi ve şartlanma denilebilir, hep sanayide çalışmayı arzu ettim.

DEDEM ROL MODELİM

* Hayatınızda Hacı Ömer Bey'in etkisi büyük olmuş anlaşılan...
Babamla annem hayatımda önemliydi tabii. Ama esas rol modelim açıkçası Hacı Ömer Dedem oldu. Babam ilk çocuk olduğu için, annemle babam evlendiklerinde dedemlerle otururlarmış. Ben de öyle doğdum ve büyüdüm. Sonra annemle babam ayrıldı. Çocuktum ayrıldıklarında. Daha sonra da zaten babamı çok genç yaşta kaybettik. Beni dedem büyüttü diyebilirim. 12 yaşımda da dedemi kaybettim. Ondan sonraki rol modelim babaannem oldu. Babaanneme de çok yakındım. Babaannem olağanüstü bir kadındı. Canlı, neşeli ve çok yapıcı bir kişilikti. Altı erkek çocuğu, gelinleri ve torunlarıyla benim belki de hayatta ilk "yöneticilik" dersini aldığım kişi diyebiliriz.

* Ya Sakıp Bey, onu nereye koydunuz yaşamınızda?
Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek öğrenim yaptığım dönemde, amcamın yanında da part-time çalışma şansım oldu. O zamandan başlayan ilişkimiz, ki çocukluğumda da önemliydi benim için ama esas o noktadan sonra daha yakın olduk diyebilirim. Demek ki, 18- 19 yaşlarından başladı serüvenimiz. 49 yaşındaydım amcamı kaybettiğimde, yani 30 yıllık bir birlikteliğimiz oldu. Önceleri onun rehberliğinde, yönetiminde birlikte çalıştık. Son dönemlerde ise diyebilirim ki neredeyse proje ortaklığı yaptık. Özellikle vakıf ve üniversite projelerinde birlikte çok büyük bir coşkuyla çalıştık. Kendisi benim mentorum, patronum ve dostumdu. Ama onu kaybettikten sonra ondan ne kadar çok şey öğrendiğimi daha iyi anladım. Bugün geldiğim yerde Sakıp Amcamın çok büyük rolü var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA