Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

HSYK seçimleri neyin göstergesi?

Geçenlerde yazdığım bir yazıda Türkiye'de bugün yaşanan sorunun daha öncekilerden biraz ayrıldığını belirttim. Fark şu: daha önceki dönemlerde Türkiye açık şekilde değişmeme veya değişememe bunalımı yaşıyordu. Şimdi ise hızlı bir değişime kurumların ayak uyduramamasından doğan bir zıtlaşma içinde bulunuyoruz. Toplumsal beklentiler yüksek, siyasal iktidarın bunların önemli bir bölümünü karşılama iradesi var, Parlamento bu dönüşümü sağlama kapasitesine sahip fakat yerleşik kurumlar ve hâkim zihniyet bunlara karşı ister direniyor, ister bunları algılayamamaktan ve bunlara ayak uyduramamaktan türeyen bir tepki içinde deyin.
Bu tepkilerin en yoğunu ve en çok göze çarpanı yasamadan gelenler. Şimdi bir defa daha bunun nedenleri üstünde durmanın anlamı yok. Fakat balçıkla sıvanmayacak gerçek şu ki, yargı belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu derecede yoğun bir değişimden geçiyor. Sözü hiç dolaştırmadan bunun ideolojik bir temelinin olduğunu dile getireyim ama ideoloji derken fincancı katırlarının ürkmesine gerek yok. Sözünü ettiğim yeni model yerleşik demokrasilerdeki anlayışın Türkiye'de de düzenin bir parçası haline getirilmesinden ibaret. Yani şu: yargı başlı başına bir alan olarak siyasetin ve temel toplumsal iradenin karşısında yer almasın istendi. Yargı elbette idareyi denetleyecektir, yargı denetimi dışında kalan alan bulunmayacaktır fakat bu denetleme o işlevle sınırlı kalacaktır. Yargı kendisini yasamanın yerine koymayacak.
Son düzenleme bu yönden bakılınca önemli. İşin ciddiyeti ortaya çıkan HSYK seçimleri sonucundan da anlaşılıyor. Açıkça söylemek gerekirse pek az çevre böyle bir sonucun elde edileceğini düşünüyordu. Adalet Bakanı böyle bir oluşumdan korktukları için "tek adam-tek oy" yöntemi uyguladıklarını belirtiyor. O zaman Yarsav gibi kurumların kurulda daha geniş temsil edilmesine imkân bulunabilecekti. Yöntem görülmüş bir uygulama değilse de sonuç bu değerlendirmeyi doğruluyor.
İkinci nokta daha da önemli: niye böyle bir sonuç ortaya çıktı? Niye Yarsav bu kadar az oy aldı. Bu soru bana kalırsa başlı başına önemli. Çünkü sadece seçime dönük analizleri değil seçimin ötesine geçen bazı toplumsal oluşumları, değerlendirmeleri yapma bakımından da imkânlar sunuyor.
Öyle anlaşılıyor ki, 11 bin civarında oy kullanan hâkim söylendiği gibi hükümetin sürdürdüğü politikayı değil öncelikle Yarsav'ın sürdürdüğü politikayı marjinal, yanlı ve yanlış buluyor. O yaklaşımı daha "ideolojik", haydi daha sert diyelim, görüyor. Adalet Bakanlığı çevrelerinin yaptığı yorum da bu yönde. Peki, şimdi bu durumu nasıl yorumlayacağız?
Şimdi başa dönüyorum. Türkiye'de bir değişim var. Bu değişim, bütün benzeri durumlarda olduğu gibi, belirgin hatalar da içerebilir, buna kimsenin söyleyecek bir şeyi yok. Fakat dönüşümün eleştirisi iki türlü yapılabilir. Ya değişim benimsenir ve onun içinden olur bu eleştiri ya değişime daha baştan karşı çıkılır, eleştiri o tepkiselliği içerir. (bu arada İngilizcede "reactionary/tepkisel" sözcüğünün "gericilik" anlamına geldiğini belirtelim.) Türkiye'deki durum bazı çevreler bakımından bu ikincisine tekabül ediyor. Toplum da ona karşı çıkıyor.
Bir tarihte bir Kuvvet Komutanı "toplumsal bilinçlenme toplumsal dönüşümden daha hızlı oldu" demişti ve bunu yaşanan düzeni eleştirmek için söylemişti. Söylediği özünde doğruydu. Doğru bir teşhis içeriyordu. Bugün de benzeri bir şey yaşanıyor. Olumlu olan, toplumsal değişim iradesine siyasetin bu defa katılmasıdır. Tekrar edelim yapılan her şey kusursuzdur denemez. Bu saçmalık olur. Nitekim Askeri Yargı'nın hâlâ kurulda tutulması bana göre böyle bir şeydir. Bazı atamaların uyandırdığı kuşkular gene bu türdendir. Yarsav ve benzeri kurumlara düşen bunları eleştirmek ve demokratikleşmenin sınrılarını genişletecek öneriler geliştirmektir.
Gerçek muhalefet odur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA