Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Tatlıdil Edinburgh'u deliğinden çıkarır

Edinburgh, çok güzel, çok etkileyici, kasvetinde bile ayrı bir ruhun ve şiirin yattığı bir şehir. Kültür, düşünce ve daha birçok alanda dünyaya hayli katkılarda bulunmuş. İskoçya Aydınlanması denen ve David Hume'dan, Adam Smith'ten, John Locke'dan, Adam Ferguson'a kadar uzanan birçok önemli felsefeciyi yetiştirmiş, Sir Arthur Conan Doyle tarafından Sherlock Holmes gibi hayli populer bir tipe mekân olmuş. Ama galiba bütün prestijine rağmen Avrupa'nın ihmal edilmiş veya diğer büyük merkezleri kadar önemsenmeyen bir şehri.
Oysa çok güzel. İnsan bir masal âlemine girdiğini düşünüyor, nehir kıyısında yürürken, karşıda bir tepeye kurulmuş, hayli görkemli kalesine bakarken.
Daha önce de gelip kaldığım için biliyorum, şehir Ortaçağ'dan kalma dehlizler, geçitleri, yeraltı sığınakları, kemerler, kuleler ile süslü. Hava kararırken daha da büyüleyici oluyor. Geceleri sisler içindeki bu kentin bu gizli ve derin dilini anlamak için düzenlenen turlar var. Pubları, barları çok etkileyici. Büyük geleneklerden biri "edebiyat barları"nı tanımak, dolaşmak için düzenlenen turlar. Ayrıca malt viskileri, Shetland kumaşları, tüvitten giysileri ile kendisine özgü bir dünya yaratmış bu "ülke."
İskoçya da etkileyici bir coğrafya.
Gerçekten ürpertici ve insana bambaşka esinler kazandıran kuzeyi Highlands başlı başına bir öykü. Ama Glasgow, Manchester gibi şehirleri de belki biraz fazla boğuntulu, karanlık ama kendilerine özgü dilleri olan yerler.
Siyasal bakımdan daha da ilginç.
Kendisine ait parlamentosu var. Kendi kendisini yönetiyor. Ama Birleşik Krallığın bir parçası. Gelecek yıl bağımsızlık kararı için bir referandum yapılacak. Ayrılmak isteyenler % 35-40 dolaylarında. Halkın geri kalan kısmı bugünkü koşulların devamını istiyor.
Federal sistemi ve bizdeki sorunları daha iyi anlamak için hayli ilginç bir laboratuvar.

***

Geçen hafta sonu bu kente eski Britanya Dışişleri Bakanı Jack Straw ile bizim eski Dışişleri Bakanımız Yaşar Yakış'ın ortak girişimleriyle düzenlenen Turkish- British Tatlıdil Formu toplantısı için geldik. Cumhurbaşkanı Gül bu organizasyonun oluşmasına büyük destek vermiş. Straw'la Gül'ün daha önceki yıllara giden çok yakın bir dostlukları var. Straw, program boyunca yaptığı her konuşmada bunu vurguladı. Bilhassa yakında 10. yılı anılacak olan İstanbul'daki İngiltere Başkonsolosluğunun bombalanması sırasında Gül'ün ortaya koyduğu tavrı ve iradeyi anlata anlata bitiremedi.
Forum, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedefliyor. 2011'de Oxford'da, geçen yıl İstanbul'da yapılmış. Gelecek yıl gene Türkiye'de yapılacak. İngiltere tarafının da programa hayli önem verdiği gerek katılımcılardan gerekse düzenlenen yemekleri veren kişilerden anlaşılıyor. İlk akşam yemeğini York Dükü Prens Andrew verdi. İkinci gece İskoçya Devlet Bakanı yemeğin sahibiydi.
***

Forum, işadamlarını, entelektüelleri bir araya getiriyor. Çeşitli paneller düzenleniyor ve ortak konular ele alınıyor. Bunlar "ulusal marka olmak"tan enerji, altyapı yatırımlarından, AB ile süren ilişkilerden (iki ülkenin de ciddi sorunları var ve burada "artık çıksak mı bu birlikten?" sorusu sık sık soruluyor; nitekim panellerden birinin başlı buydu: Türkiye giriyor İngiltere çıkıyor...) OD ve Afganistan meselelerine kadar çok geniş bir sahayı tutuyor. Bu yuvarlak masa toplantılarında iki konuşmacının sunuşundan sonra açık tartışma yapılıyor.
İlk gece yapılan konuşmalarda Prens Andrews daha ilk cümlede önemli bir tespitte bulundu ve Türkiye ile İngiltere'nin ortak çıkarlarından birinin Uzakdoğu'ya yönelmesi olduğunu vurguladı. Sadece bu bile müthiş bir ufuk. Kaldı ki, OD, yıllar yılı bu iki ülkeden soruldu. En nihayet gelecek yıl 100 yaşını dolduracak 1. Dünya Savaşı ile o coğrafyanın hâkimi İngiltere oldu. Aynı kazan bugün de kaynamaya devam ediyor.
Osmanlılar İngilizleri daima önemsedi.
İngiltere de üstünde güneş batmayan imparatorluktu. Karanlık ve yağmurlu Edinburgh'da Türklerin ve Britanyalıların ortak özlemi güneşti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA