Hava o kadar soğuk ki insanın 100. Yıl meşalesinin içine atlayası geliyor. Galatasaray maçlarına denk gelen soğuk hava, hani mümkün olsa "Kesin teşvik var" dedirtecek cinsten. Maç öncesi yumruk şovlarla ve "oley"lerle taraftar barışıyor futbolcusuyla. Ali Sami Yen seyircisi maç öncesinde yapılan "Dikkatli olalım, sahamız kapanmasın" anonsuna harfiyen uyuyor ayrıca. Ankara'nın sert oyununa rağmen neredeyse hiç küfür gelmiyor tribünlerden.
Maça Galatasaray baskılı başlıyor. 4'te Ribery'nin ortaladığı topu Şükür'ün tamamlamasıyla ilk golü buluyor sarı-kırmızılılar. Oyunu çirkinleştirmeyen bir kontratak taktiğiyle oynayan Ankaraspor, pek varlık gösteremiyor bu dakikalarda. Oyunun yavaşladığı 20'li dakikalarda yavaşlamayan bir isim var: Franck Ribery. Sağdan "Al buna vur" diye Necati'nin ayağının önüne yuvarladığı top 26'da 2. golü getiriyor. Ribery'nin bugünkü performansında özel bir doping var: Tribünde üzerinde Ribery formasıyla oturan erkek kardeşi ve karısı.
Galatasaray, ikinci golünden sonra oyun disiplinini kaybedince, 28'de Ankaraspor'un golü geliyor. Tita'nın içeri çevirdiği topa gelen ilk vuruş Mondragon'dan dönüyor ama Hasan Yiğit'in yaptığı ikinci şut fileleri sarsıyor. Galatasaray'ın rehaveti bununla da bitmiyor. Özellikle sarı-kırmızılıların sol kanadını kullanan Ankara'nın ataklarını Mondragon çeviriyor. Ancak Bülent, Tita'yı düşürüyor. Hakem Serdar Tatlı penaltıya hükmediyor. Ve Wederson, 35'te penaltıyı gol yapıyor. 2. yarıya devre arasında muhtemel bir "Hagi azarı" sonucu, golle başlıyor Galatasaray. 46'da Necati'nin sağdan ortasını Şükür çok rahat gol yapıyor. Golden sonra Samet Aybaba, defansına Ramazan'ı alıyor. Ama galibiyeti bir kere kafaya koymuş G.Saray. 61'de oyunun çalışkan ismi Hasan Şaş, ceza sahası dışından sert vuruyor ve 4. golü tribünlerle kutluyor. Hagi; Conceiçao'nun yerine Sabri'yi alıyor oyuna. Şaş da Kabze ile yer değiştiriyor. Bu iki değişiklik arasında iki takımın da atakları var ama kayda değer değil. G.Saray'ın son oyuncu değişikliği, Necati-Uğur arasında gerçekleşiyor. Oyunun son bölümünde Galatasaray, kanatlardan gelen ataklarla Ankara kalesini yokluyor ama sonuç alamıyor. Malum tezahürat "I love you Ribery." Zaten sevmemek mümkün değil.
