Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Erdoğan hükümetinin namus borcu

Bu halk Ergenekon ve Balyoz gibi özü tamamen haklı davalara darbeciler ve askeri vesayet tasfiye edilecek diye destek vermişti. Bugün anlaşılıyor ki bu haklı talep utanmazca sömürülerek cemaatçi subayların TSK'da kritik konumlara gelebilmesi için iğrenç operasyonlar yapılmış. Aileleriyle beraber onbinlerce masum insanın hayatı karartılmış. Askeri vesayetin yerine cemaat vesayetinin temelleri atılmış. Tüm demokratlar bu gerçeği görmek ve özeleştiri yapmak zorunda. Bu konuda Yıldıray Oğur örnek bir isimdir. Oğur'un askeri casusluk denen dava rezaletini deşifre eden satırlarını okumaya devam edelim.

***

Aranmayla ilgili iki farklı tutanak vardır. Tutanaklardan birine göre evden suç unsuru olarak sadece antika silahlar çıkmıştır. İkinci tutanakta aramaya katılan polis sayısı, aramanın saati her şey farklıdır. Ne tesadüf ki aranan delil İzmir polisinin aradığı tek bölümde, yine ne tesadüf ki kilitli kasaların olduğu evin kütüphanesinin bir rafından çıkar. Kütüphane rafına öylece bırakılmış iki flaş bellek ve iki hard disk içinden çıkan Pandora adlı dijital belgelerden devlet sırrı olan dokümanlar, savcıya göre bir casusluk örgütü şemasının olduğu bilgiler çıkmıştır. O belgeler çoğu asker yüzlerce kişinin başını yakar. B.Ö.'nün parmak izi alınması talebi aylarca reddedilir, arama sırasında polis kamerası ise nedense bazı anlarda arıza yapmıştır.
***

Pandora adlı bu dijital bilgilerin çıktığı bir diğer adres ise daha tuhaf. Hakkında 49 kez bir hafta uzatılan dinleme kararları olmasına rağmen N.K.'nin hiç yaşamadığı (anne ve babası boşanmış olduğu için) görme özürlü babasının evi. Pandora adlı belgelere göre arkadaşlarının "bir askerle evlenmek istiyordu" dediği, üniversite öğrencisi N.K. casusluk örgütünün liderlerinden biridir. HHH Yine ne büyük tesadüftür ki aynı dijital belge, askeri alan dışında yaşayan, İzmir polisinin aradığı, aramaya evde ikamet edenlerin katılmadığı ya da geç katıldığı, yine ne tesadüf ki önceden mahkemelerden teknik yetersizlik yüzünden dijital verilerin yedeklerinin sanıklara teslim edilmeme kararı alınmış 10 sanığın evinden daha çıkar. Yine parmak izi talepleri reddedilir, delil torbaları kanunsuz olarak açılır vb. Bu belgelerin çıkmadığı diğer 347 sanığın suçu ise o dijital dokümanlarda adlarının bilgisayarı açmasını bilen herkesin üretebileceği bir belgede geçmesidir.
***

Aralarında amiral ve generallerin de olduğu 316'sı muvazzaf ve emekli asker, 357 sanıklı Askeri Casusluk Davası işte böyle başladı. 18-20 aylarını tutuklu geçiren, bütün kariyerleri ellerinden alınan, neredeyse tasfiye edilen sadece askerler değil. Aralarında şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Âlâ'nın da olduğu 400'ü üst düzey bürokratın da adı Pandora adlı belgelerde geçtiği için dava dosyasına girdi. Haklarında idari işlem yapılanlar oldu. Çoğu asker 2500 kişi hakkında ise fişleme yapıldı. Özel hayatları deşifre edildi. PKK'ya ve Kıbrıslı Rumlara istihbarat satmakla suçlandılar.
***

15 ay süren yargılamadan sonra mahkeme bütün sanıkların fuhuş ve askeri casusluk suçlarından beraatına karar verdi fakat başka suçlardan cezalar verdi. Fuhuş diye başlayan, casusluk diye devam eden davadan geriye uydurulmuş bambaşka suçlar kaldı. Aralık 2013'te Yargıtay 9. Ceza Dairesi, temyiz incelemesini tamamladı. 43 sanık hakkında verilen mahkûmiyet ve beraat kararlarını onadı. Balyoz'da karar veren daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13 sanık için "Dijital verilerde suçlar sabit değil. Bilgisayar kullanıcı adlarının başkaları tarafından oluşturulması mümkündür" görüşüyle bozma talebini dikkate almadı. Aralarında amirallerin, TÜBİTAK yöneticilerinin olduğu sanıklar 2 yılla 17 yıl arasında değişen hapis cezaları aldılar. Ordudan ihraç edilenler, terfileri yananlar oldu. Medyatik fotoğraflar, büyük iddialarla servis edilen casusluk dosyası böylece sessizce kapandı.
***

Yargıtay'ından Danıştay'ına, HSYK'sından mahkemelerine kadar bu rezil yargı sistemi yenilenecek ve bu kumpas tüm yönleriyle ortaya çıkartılacak. Bu Erdoğan hükümetinin de namus borcudur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA