Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Anti-demokratik liberalizm örnekleri

Son iki yazımda büyük filozof ve fikirler tarihçisi Isaiah Berlin'in değer- çoğulculuğu doktrinine dayalı liberalizm anlayışından bahsetmiştim. Değerlerin çoğulculuğuna dayanmayan ve kendi üstünlük kibrinde boğulan bir liberalizmin nasıl anti-demokratik noktalara ulaşabileceğini günümüz Türk aydın ortamında da görüyoruz. Bu tipolojinin en somut ve güncel örneği Prof.
Mustafa Erdoğan'dır.
Aslında Batı literatüründe Friedrich Hayek ve Karl Popper örneklerinde de bu tip bir tek uygarlıkçı liberalizmin antidemokratik noktalara ulaşabildiğine şahidiz. Her iki büyük filozof da özellikle ömürlerinin son döneminde elitist ve anti-demokratik kimi tezleri savundu. Hayek genel ve eşit oy hakkını bile sorguladı.
Demokrasiye karşı Demarşi diye vesayetçi bir sistem bile önerdi.
Popper'in uygarlığı tehdit ettiği gerekçesiyle televizyonlara dair vesayetçi önerilerinden iki gün önce bahsetmiştim.
Bizde de Mustafa Erdoğan bu vesayetçi çizgiye savruldu. Sandık-dışı yöntemlerle iktidar olmak isteyen vesayetçi Gülen cemaati de bu elitist ve anti- demokratik savruluşu kullanışlı bularak Mustafa Hoca'yı kendi mevzisine transfer etti.
Liberal geleneğin tarihinde antidemokratik liberalizm diyebileceğimiz böyle bir damar var. Bu damarı fark eden Isaiah Berlin'in değer çoğulculuğu doktriniyle bir tür panzehir üretmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Yirminci asrın entelektüel tarihinde benimsedikleri fikirlerden bağımsız olarak niteliği ve önemi tartışılmayan, en karşıt görüşte olanların bile derinliği üzerinde ittifak ettiği bazı düşünürler vardır. Bazılarının ise -ki çağdaş Fransız düşünürlerinin çoğunluğu böyledir- niteliği ve derinliği tartışmalıdır.

***

İşte Berlin derinliği ve niteliği tartışılmayan bu düşünürlerden biridir. Liberal -demokrat bir siyaset filozofu ama öncü olduğu, fikirler tarihi alanındaki çalışmalarında çoğunlukla kendi dünya görüşüne zıt birçok filozof üzerine çalışmış ve o isimlerin dehasından da istifade etmiş, karşıt olduğu isimlere hakkını vermiş biri. O, düşünürlerin yandaşlarının gözden kaçırdığı bir sürü önemli yanını açığa çıkarmış bir isim aynı zamanda. Against the Current adlı eseri tam da böyle makalelerinden oluşan bir kitap...
***

Bugüne kadar Türk entelektüel dünyasında asgari ölçekte bile tanınmayan bu filozofun 100. yaşı vesilesiyle kitapları çevrilmeli diye çağrıda bulunmuştum 2009'da.
Sonrasında da aynı yıl YKY Isaiah Berlin'le Konuşmalar adında İranlı entelektüel -aynı zamanda 20. yüzyılın tartışmasız en derinlikli İslam düşünürü Seyyid Hüseyin Nasr'ın yeğeni- Ramin Jahanbegloo'nun Berlin'le sistematik söyleşilerini kitaplaştırdığı bir eseri yayınladı. Jahanbegloo, hem Berlin'in tüm entelektüel kariyerine, hem de Batı düşünce ve kültür tarihine hâkim bir yazar gerçekten de. (Kitabı okurken acaba bir Türk aydını bu söyleşileri bu vukufla yapabilir miydi, diye düşünmeden edememiştim.) Eskilerin tabiriyle çok muhtasar ve müfid bir eser bu, yalın sorular ve özlü cevaplardan oluşuyor. Berlin'in eserlerini bilmeyen biri için de tadımlık bir Berlin'in dünyasına gezinti kitabı bu. Normali, bu eserleri okuduktan sonra okunması ama bu haliyle de kıymetli, okuru Berlin'in eserlerini okumaya kışkırtan bir yapısı var çünkü. Umuyorum Liberty başlığıyla yeni ek makale, söyleşi ve değerlendirmelerle genişletilmiş mükemmel bir versiyonu Oxford Üniversitesi tarafından 2002'de yeniden basılan Berlin klasiği Four Essays on Liberty başta olmak üzere tüm eserleri Türkçeye çevrilir büyük filozofun.
Ayrıca Berlin'in değer -çoğulculuğu doktrini temeline oturttuğu liberal- demokrat siyaset felsefesini mükemmel özetleyen Claude Galipeau'nun Isaiah Berlin's Liberalism adındaki eserinin de Türkçeye çevrilmesi çok yararlı olur. Tüm yayınevlerine duyurulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA