Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Çok iyi oluyor çok da güzel iyi...

Davutoğlu ve Chipras'ın tribünden izlediği Türkiye-Yunanistan maçı esnasında bir grup taraftarın ıslak çalması üzerine başlayan tartışma sürüyor.
Bir kısım her zaman olduğu gibi "dünyaya rezil olduk" diye söylenip ıslıklama olayının sorumluluğunu Ak Parti taraftarlarına yüklüyor.
Ortada tek bir delil, emare olmadığı halde ithamlarını sistematik olarak tekrar edip bir gerçeklik algısı yaratıyorlar.
Sonra Cumhuriyet gibi trolleştirilmiş gazeteler devreye giriyor. "Stadyumda ıslak çalanların Ak Partili olduğu kaydedildi" türünden manşetler döşeniyor!
Ardından kim kaydetti, kaynak ne, nereye kaydetti gibi sorulara cevap verme ihtiyacı bile duyulmadan ortada bir vaka varmış gibi yalanlarını ayrıntılandırıp tartışmayı zemininden uzaklaştırıyorlar. Konuyu İslam, Cihad, yabancı düşmanlığı, Ortadoğululuk gibi alakasız bir düzleme sürüklüyorlar. Böylece karşı cepheden üstüne alınmayanları bile işin içine çekerek mümkün olduğu çok itiraz gelmesini sağlıyorlar. Bir mit üzerine kurdukları tartışmayı yaygınlaştırıyorlar.
Suçlananların refleksleri de hemen hemen her olayda aynı. Bu olayın failleri kendileri olmadığı halde savunmaya geçiyorlar. Başka zaman olsa kendilerinin de tasvip etmeyeceği bu davranışa gerekçe bulmaya soyunuyorlar.
Hemen Avrupa'nın zaten doğuya karşı çifte standartlı olduğunu söylüyorlar. Ortadoğu'daki katliamlar karşısında batılıların aymazlığından örnekler veriyorlar. Tencere dibin kara seninki benden kara kısır döngüsüne saplanıyorlar.
Evet iki kesim kuşkusuz ki aynı terazide tartılamaz. Biri iftiracı, yalancı, önyargılı, özcü... Diğeri ise savunma psikolojisinin etkisiyle olsa olsa hatalı.
Anlıyorum. İftiralardan, sorumlu olmadığınız konularda sürekli mesul tutulmaktan, kendinizi izah etmek zorunda bırakılmaktan sıkıldınız, bunaldınız.
Gelişine vuruyorsunuz işte.
Batının ikiyüzlülüğüne, oryantalizmine dair söylediklerinizde de sonuna kadar haklısınız. Irak'ta 1 milyon insanı öldürenlere, Paris'teki kurbanların acısını, Rakka'da kim bilir kaç çocuğun tepesine gece yarısı yataklarında bomba yağdıranlara mı "rezil" olacağız? Ya da AVM'de Arap turist görmekten, başörtülülerin cipe binmesinden rahatsız olanlar mı sizin insanlığınızı test edecek?
Ama bu gerçekleri ve isyanınızı yükseltmek zorunda bırakıldığınız zamanın ve mekânın kendisinin nasıl bir tuzak olduğunu görmüyor musunuz?

Yetsin artık!

Kadın cinayetlerinden tutun da çöplerin zamanında kapıya konulmamasına kadar her türlü sorun siyasi tercihlerine fatura edilen Ak Partiler biraz soğukkanlı davranıp bu kısır döngüden yakalarını sıyırmalılar.
Masumiyet konusunu es geçersek, davranışları ve söylemleriyle birer çocuktan farksız olan isterikleri, kayıtsız kalarak nefretlerine hapsetmeliler.
Kendini jiletleyen tinerciler gibi sağa sola sataşan siyasetçileri, gazetecileri, akademikleri kendi cehennemlerinde bir başlarına bırakmalılar.
Ne demişler "Aptallarla tartışmayın, zira diğerleri aranızdaki farkı anlamayabilir."
Hatta ideali bu tür saçmalıklar karşısında bol bol gülmek ve geçmek. Bu hem kendi ruh sağlığınız için hem de Yiğit Özgür karakterinden farksız olanların "oksijen tüketmek" dışında şu hayatta bir işlev kazanmaları için faydalı olacaktır.
Ben son zamanlarda deniyorum, bir sokak röportajıyla meşhur olan o vatandaşımızın ded iği gibi, "çok iyi oluyor çok da güzel iyi oluyor. Tamam mı!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA