Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Muhalefetin tatili ne zaman biter?

Birkaç ayda iki seçim birden kaybeden muhalefet pek ortalıkta görünmüyor. Belli ki bu yoğun temponun ardından biraz dinlenmeye ihtiyaçlarını olduğunu düşündüler ve tatile çıktılar.
Haklarıdır. Belki başarılı olamadılar ama ellerinden geleni yaptılar. Ellerinden gelen ne mi? 13 yılda 10 seçim kaybettikleri düşünülürse tabii ki kaybetmek.
Peki kaybetmekten başka yapabilecekleri şey var mı? Sürekli her şeyin çok kötü gittiğini, ülkenin battığını söylediklerine göre olmalı. Zira en doğrusunu bildiklerini ve dahası çözümü ancak kendilerinin getirebileceğini dile getiriyorlar.
İyi de halk niçin kendilerine inanmıyor o halde?
Evet, bir yerde fena yanlış yaptıkları gün gibi ortada. Bence son tatilde ev ödevlerinin konusu bu olmalı. Spesifik olarak Rusya-Türkiye arasındaki gerginliğe odaklanabilirler mesela.
Hangi seçmen bir krizde çıkarları aleyhine delil bulmaya çabalayan bir muhalefete prim verir?
Diyelim ki Rusya haklı. Bu noktada muhalefetin görevi, ülkesinin karşısında konumlanan devletin lehine delil toplayıp yaygınlaştırmak olabilir mi?
Rusya ve Türkiye arasındaki krizde muhalefetin ulusal, yerli bir tavır sergilemesi hükümetin elini mi güçlendirir? Yoksa seçmen bu diğerkamlığını fark edip muhalefeti mi ihya eder?
Fazla uzatmaya gerek yok. Muhalefetin bu üç soruya vereceği cevaplar, muhalefetin ilerleyen günlerdeki başarısının şablonu.
Çünkü iktidar perspektifi denilen şey iktidardakilere odaklanmak değil, iktidara odaklanmaktır.
Ülkenin iktidarı, halkın egemenliği ve hakları tehlikeye atılarak sahip olunacak bir makam değil, zarar vermeden el değiştirmesi gereken bir konumdur.
Refleks muhalefeti bir tuzaktır. Muhaliflik anti tez üretmenin ötesinde, kimi zaman rakibin tezini bir tık daha fazla savunmayı da içerir.
Biraz daha somut konuşalım.
Mesela muhalefet Rus uçağının düşürüldüğü ilk günden itibaren, kamuoyuna Rusya'nın yanında pozisyon aldığı hissini uyandıran tutumunu terk etseydi.
Hava sahamızı ihlal eden Rus uçağını "niçin düşürdünüz" diye söylenmeyi bırakıp hükümete "İhlal varsa ikinci uçağı niçin düşürmediniz" diye sorsaydı.
Putin'in tehditleri karşısında "yanacağız biteceğiz" demek yerine, siyasal iktidarı niçin Rusya'ya daha sert yaptırımlarla karşılık verilmiyor diye sıkıştırsaydı.
Diplomatik krize yoğunlaşacak uzman bir ekip kurup Rusya karşısında hükümetin aklına gelmeyen argümanları bulup çıkarsaydı. Bunları iç ve dış kamuoyuyla paylaşsaydı.
Halka umut verseydi...
Bu durumda hem ülkenin ulusal çıkarlarını savunuyor görünüp hem de rakibi iktidarı şimdikine göre daha fazla sıkıştırmış olmaz mıydı?
Ahali "bu adamların derdi ülke değil rakipleriymiş" diye düşünmez miydi?
Çok mu radikal şeyler söylüyorum. Bence hayır. Aslında önerdiğim perspektif kolay olanı.
Neyse şimdi tatildeler. Nöbetçi olarak bıraktıkları ise Rus parlamentosunun ve milliyetçi basının simetrisindeki söylemleriyle eldeki üç beş seçmeni de kaybetmek için didinip duruyorlar.
Halksınız, asıl soru, seçim hezimeti sonrasında ve en netameli zamanlarda zırt pırt tatile çıkana muhalefet denir mi olmalıydı?
İyi tatiller.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA