Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Avrupa büyüsü bozuluyor

Cumartesi günü Elysee Sarayı'na girmek için sokakları işgal eden "Sarı Yeleklilerin" bir kısmı gece de mesailerine devam ettiler... Geçim sıkıntısı, düşük ücretler ve sosyal haklar için gündüz sokağa çıkan emekçiler evlerine dönerken onlar ara caddelere dağıldılar...
Karanlık çökünce, Aralarında Apple Store'un da olduğu bazı lüks mağazaları ve tabii ki alkol-tütün satan dükkânları yağmaladılar. Otomobilleri yaktılar...

Polis gece boyu "öteki Fransızlarla" uğraşırken ben de yaşananları kaygıyla ve korkuyla izleyen vatandaşların, özellikle de gençlerin ne yaptıkları öğrenmek için Paris'in meşhur kafelerini, publarını gezdim.
Mekanlardaki, normal zamanlarda, sesi kısılmış maç ya da konser görüntüleri olan televizyon ekranlarda bu kez iki adım ötedeki çatışmalar vardı.
Ama Fransızlar geleneklerini bozmadan cumartesi eğlencelerine devam ediyorlardı.
Aslında bu insanlar da sokaktakiler gibi, şehirdeki yıpranmış yollardan, dökülen binalardan ve alt yapı eksiklerinden de hissedilen ekonomik daralmaya ilgisiz değillerdi.
Ancak, yaşananlara dair tepkilerini sorduğumda sokaktakilerden "yabancılar" diye bahsetmeleri, Fransa'nın sorunun ekonomiden daha büyük olduğunu gösteriyordu.
Çünkü sokakları yakıp yıkanlar da kendileri gibi "Cumhuriyet vatandaşıydı." Belki Afrika'dan ve Asya'dan gelmişlerdi ama ana dilleri Fransızca olan gençlerdi.
İşte, şu ana kadar İçişleri Bakanı'nın ve Başbakan'ın arkasına saklanan Cumhurbaşkanı Macron'un işi tam da bu nedenle çok zor...
Herkes, Macron'un bugün öğle saatlerinde yapması beklenen ve ekonomi ağırlıklı açıklamasının sokaktaki hareketliliğin seyrini etkileyeceği yorumunu yapıyor.

Gösteriler nasıl bir periyodda ilerleyecek, göreceğiz.
Ne var ki mesele, yediği golü çıkartmakta zorlanacağı kesin olan Macron'la sınırlı değil...
Bugün Paris'te yaşanan, yaşlı nüfusunun yükü kaldırılamaz boyuta varan, ABD ve Asya'nın yükselen yıldızlarıyla rekabet edecek doğru düzgün markası olmayan ve aldığı göçü sindirmeyen Avrupa'nın ortak derdi.
Balon, bugün Fransa'da patladı yarın kim bilir hangi Avrupa ülkesinde...
Ve yakın tarihin ortak deneyiminden biliyoruz ki, Avrupa'da yükselen sağ hareketlerin değirmenine su taşıyan bu toplumsal yarılmalar ağır bedeller ödenmeden kapanmıyor!
Eski kıtanın dünya sorunlarından etkilenmeyen steril atmosferi ve bundan beslenen imajı bakalım daha ne kadar idare edecek.
Bence 10 yıl bile iyi niyetli bir tahmin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA