Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Yeni Havalimanı canavarını Ulus’ta gördüm!

Yeni İstanbul Havalimanı'nda bir kadının, uçağın rötar yapması nedeniyle yer görevlisi hemcinsine hakaretler yağdırması müthiş etki yarattı.
Eminim "ay ama çok büyük yani" diye dudak bükülen Yeni Havalimanı'nın koridorlarını inleten tiradı defalarca izlemişsinizdir:
Azdır ama yine de izlemeyenleriniz için ezberden okuyayım:
"Hâlâ öğrenemiyorsunuz bunları... Çekin bunları... O koca kıçını büyütene kadar birazcık aklını çalıştır... Doğru konuşmuyorum...
Hop Hop hop temas yok, temas yok... Ben kelimelerle temas etmiyorum... Hop hop hop sokak süprüntüsü...
Çekin bunları çekin!"
Bütün Türkiye adeta tırnaklarını ısırarak söyleniyor.
Üstelik bu sınıfsal kibir kokan taciz anı yalnızca çevredeki dezavantajlı kesimleri değil, beyaz Türkleri bile rahatsız etti.
Tabii Beyaz Türk var Beyaz Türk var.
Cemiyetlerinde "mavi kanlıyız" diye "eğleşen" tiplerden bahsetmiyorum. Onlar için herkes fazlalık... Dolayısıyla tanımadıkları, bilmedikleri insanların onurlarının kırılması falan konu bile etmezler.
Tamam, aralarında mutlaka, havalimanı çalışanını ezmeye çalışan kadına kızanlar olmuştur. En azından, kendileri gibi beyaz Türk olmadığı halde çalışana bağırma hakkını kendinde görmesinden ötürü... Rüküş, kıro falan demişlerdir işte.
Sözünü ettiğim, sınıfsal durumu henüz müsait olmadığı için kültürel olarak beyaz Türklüğe meyletmiş daha geniş bir orta sınıf.

***
Dün Yeni İstanbul Havalimanı'ndan dalga dalga tüm yurda yayılan bu tartışmanın bir benzerine şahit oldum.
Arkadaşımla Ulus'taki bir kafede kahve sırasında beklerken kadının biri garsonlarla tartışmaya başladı. Özel bir şirkette piarcılık yaptığını öğrendiğimiz Yeni Havalimanı canavarından biraz yaşlıca...
Derken 30 yaşındaki garsona "geri zekalı" imalı hakaretlere başladı. İş zaten firma sahiplerinin de bu işi yapmaya yeterlilikleri olmadığı, bu ülkede herkesin aptal olduğu noktasına kadar geldi.
Tam o esnada, müşterilerin içinden genç bir hanımefendi, çok sert ancak cool bir üslupla "bu işkenceye" bir son verdi.
Yine ezberden, hatırladığım kadarıyla aktarayım:
"Hanımefendi lütfen sesinizi kesin. Buradaki herkesi geriyorsunuz.
Buna hakkınız yok.
Sorununuzu daha medeni şekilde çözün. Bizi rahatsız etmeyin." Bizlerin de ufak bir desteğiyle bir anda gürültü kesildi!
Sonra tüm müşteriler döndük asıl gündemimize... Ne olacak, Yeni Havalimanı canavarına.
***
Evet, maya bu kez tuttu.
Uzun zamandır ak ve kara düzlemine sıkışan toplumsal atmosferi soluyoruz.
Müştereklerimizi değil farklılarımız üzerinden yan yana geliyoruz.
Bu yüzden Türkiye toplumunun tamamına yakınının bu vakada ortak aklın sonucu satın alması bile iyi geldi.
Bence artık, Havalimanı vakasındaki anti kahramanımızın şahsını unutup bu kazanımızı konuşmalıyız.
Benzerleri adına da dersini yeterince aldı. Hem unutmayın yalnızca duygusal değil mantıki zemininde de uzlaşmamızın mümkün olduğunu o canavar bizim gözümüze soktu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA