Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ayasofya’ya giderken Sultanahmet’ten olmayalım da!..

Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu'nu epeydir takip etmiyordum. Geçtiğimiz günlerde kendisini Meclis kürsüsünde gördüm. CHP'den vekil olmuş. Ayasofya'nın ibadete açılması tartışmasıyla ilgili konuşuyordu:
"Benim görüşüme göre Topkapı Sarayı da müze olarak korunmalı, Ayasofya da müze olarak korunmalı, hatta Sultanahmet de müze olmalı; çünkü bunlar artık bizim kendi şeyimiz değil."
Kaboğlu'nun Ayasofya'nın ibadete açılmasına karşı çıkmasında şaşılacak bir durum yok. CHP'de pek çok kişinin görüşü bu yönde.
Kendisinin, "Bizim şeyimiz değil" diye tarif ettiği "emanetlerin" "kimin" olduğunu sormak da anlamsız. Zira sol muhalefet için "evrensel değerler" söylemi, seçilmiş siyasi iktidarların hareket alanlarını sınırlandırmak için her zaman meşru bir dayanak oldu.
İyi de arkadaş, yüzyıllardır cami olarak hizmet veren tarihi bir yapının, Sultanahmet'in müzeye çevrilmesini talep etmek nedir?
Kaboğlu, yıllar önce izlemeyi bıraktığımda sessiz sakin bir adamdı. Tane tane, hukuki argümanlarla derdini anlatan özgürlükçü bir hocaydı...
Acaba arada ne oldu da tek parti dönemi CHP'sinden fırlayıp gelmiş bir karaktere dönüştü? Kullanılan camilerin müzeye çevrilmesini talep edecek hale geldi?
Ben, yaşlanan solcu akademisyenlere musallat olan bir virüsten şüpheleniyorum.

***


Ayasofya konusunda ulusalcıların ara formülü
Geçtiğimiz günlerde aHaber'de yayına katılan eski CHP Milletvekili Yıldıray Sapan Ayasofya tartışmalarının siyasete konu edilmemesi gerektiğini söyledi.
Kendisini sıkı ulusalcı, Kemalist ve gerçek CHP'li olarak tarif eden Sapan'ın önerisi ise, tıpkı 1915 olayları gibi, "Ayasofya konusunun tarihçilere bırakılması."
Tamam, Yıldıray Bey'in teklifi pek yaratıcı değil. Biraz komik de. Ama Kaboğlu'nun Ayasofya tartışmasındaki önerisinden daha sağduyulu olduğu kesin.

***


Atatürk Ayasofya'nın sadece bahçesini mi müze yaptı?
Ayasofya'nın müzeye çevrildiği 1934 yılındaki kararnamedeki Atatürk imzasının gerçek olup olmadığı tartışılıyor.
Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Yusuf Halaçoğlu, kararnamedeki imzanın Atatürk'ünkine benzemediğini söylüyor. Bu iddiaya karşı çıkanlarsa bu farkın, o yıllarda Atatürk soyadını yeni alan Mustafa Kemal'in imza denemeleri yapmasından kaynaklandığını öne sürüyorlar.
Ancak gözden kaçan bir nokta var. Zira Halaçoğlu, Atatürk'ün yalnızca Ayasofya'nın bahçe kısmının müze olarak kullanılmasına onay verdiğini savunuyor.
Yani söz konusu kararnameyle Ayasofya'nın iç kısmının cami, dışarıda tarihi eserlerin sergilendiği bölümün ise müze olmasına karar verildiğini iddia ediyor.
Ayasofya, hukuken, sadece bugünkü iktidarın tasarrufunda olan bir konu ama meraklısı için bence ilginç bir tartışma...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA