Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Erdoğan Haliç’i duayla mı temizledi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde, deniz salyası ile alarm sinyalleri veren Marmara'daki kirliliğe el attı:
"Ergene'nin kıyısında hep CHP'li belediyeler olduğu için oradaki fabrikaların atıklarını engellemiyorlar... Müsilaj olayı farklı bir olay. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız da üniversitelerle ortak çalışmaya girdi. Bunu çözeceğiz. Bunu İBB'nin eline bırakamayız" dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise tartışmalara şu sözlerle dahil oldu:
"Bir kişinin sözüyle değil bilimle hareket ederek bu sorunu çözmek zorundayız!"

"İstanbul'un daha fazla betonlaşmaya ihtiyacı yok" diyerek AK Parti döneminde başlanan arıtma tesisi projelerini durduran, Beylikdüzü'nde Şehircilik Bakanlığı ile davalık AVM işleten bir siyasetçi fazla iddialı laflar değil mi?
Kaldı ki biz bu işi bir kişinin sözüyle değil bilimle çözeceğiz ne demek?
"Yarın bir temel atmama törenim var gerçekten. (Gülüyor) Gerek yok böyle yatırıma. Böyle bir arıtma tesisine gerek yok" diyerek Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'ni kapatmanız bilimsel bir yöntem mi örneğin?
Hem, son iki yılda yine kötü kokular yükselse de belediye başkanlığı döneminde Haliç'in bataklıktan deryaya döndüren Erdoğan bu hayali neyle gerçekleştirdi?
Duayla mı?
Erdoğan şimdi de "Bilimsel CHP'li belediyelerin" arıtma tesisi ve denetim yerine Allah'a havale ettiği Marmara'yı kurtarma hedefini önüne koydu...
O "bir kişinin sözüyle", her türlü numuneyi alıp analiz edebilen, laboratuvarlarda deney sonuçlarını çıkarabilen Bilim 2 Araştırma gemisi ODTÜ gibi saygın üniversitelerimizle koordineli olarak çalışmalarına başladı. Çevre Bakanı da operasyonun başında.
Pandemide ilaç sektörünün çanına ot tıkadığı bilim, taşra siyasetinin katkılarıyla iyice ele ayağa düşüyor...
Bakalım dip neresi?

***


BU DA BİLİMSEL MAFYA MI?
Mahallesinin klişeleri dışında hiçbir özgün fikri, duruşu olamayan yalnızca kalıpları tekrar ederek aidiyet kazanmaya çalışan orta sınıfın bugünlerdeki eğlencesi bir mafya liderinin çektiği videolar.
Eskiden Netfilix'e abone olunca kendilerini kentli, bilimsel, çağdaş hissediyorlardı şimdi bu dedikodu vidolarını izleyecek "bilinçli vatandaş" sayılacaklarını düşünüyorlar.

Bir araştırma şirketi de youtube'da izlenme rekorları kıran bu videoların izleyicilerinin profilini çıkartmış.
Aralarında üniversite mezunları çoğunluktaymış...
İzlemeyenler ise daha çok "eğitimsiz" kitleymiş...
Liseden bozma kıytırık üniversiteleri bitirince "eğitimli" sayıldığınız bir memleket için şaşırtıcı bir sonuç değil bence...
Zira bu tartışmada da kendimi, pandemi, özgürlükler, ekonomi gibi gerçek sorunları dururken cambaza bakmayan, "kimlik kompleksi"olmadığı için gündemini kendisi belirleyen o "eğitimsiz" kitlenin yanında hissediyorum.
Sakallı Celal "Cehaletin bu kadarı ancak yüksek tahsille mümkündür" derken sanki bugünleri işaret etmiş.

***


65 YAŞ ÜSTÜ MANSUR BEYİ VE FATMA HANIMI HİÇ UNUTMAYACAK
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz gün "Yakında maskeleri çıkarıp atacağız. Ama yere değil" diye espriler patlatarak hepimizi şaşırttı.
"65 yaş üstü kişilere sokağa çıkma yasağı getirilmesi fikri Fikir Mansur Yavaş'tan geldi. Hemen İçişleri Bakanımız ile görüştüm. Aynı gün kararı çıkarttık" diyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin kusura bakmasın ama...

Sayın Bakan'dan pandemide en ağır faturayı ödeyen ve adeta evde unutulan 65 yaş üstü için de bizleri şaşırtmasını bekliyoruz.
Umuda en çok onların ihtiyacı var.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA