Balyoz Davası kapsamındaki tutuklama kararları Silahlı Kuvvetler'in iç dinamiklerini yeniden hareketlendirdi. Ve bu iç huzursuzluk, Genelkurmay Başkanlığı'nın, "siyasi ve hukuki" konularda duruşunu giderek netleştirdiği bir anda dışa yansıdı. Askerin sistemdeki rolünün güvenlik ekseninde tanımlandığı, bağımsız yargıya duyulan güvenin ve sabırlı bekleyişin vurgulandığı bir ortamda bu kez aileler ayaklandı. Bünyesel tazyikin tırmandığı, şok etkisi yaratan olaylar zinciri içinde Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in, İstanbul'da iki kritik teması oldu. Önce Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, sonra Başbakan Tayyip Erdoğan'la...
Kuşkusuz, iki önemli isim arasındaki görüşme, kendi gizlilik sınırları içinde değerlendirilmeli. Ancak, TSK'daki nabzı tutmaya imkân veren bazı ipuçları da yok değil. Örneğin, Genelkurmay Başkanı'nın "Fevkalade üzüntülü" olduğu ifade ediliyor. Burada, "lojman psikolojisi"nin hâkim olduğu anlaşılıyor. Görevlerinin farklı dönemlerinde, ailece aynı ortamlarda kalan, çocuklarını birlikte büyüten, kader birlikteliği yapan insanlardan söz ediyoruz. Haliyle, "dayanışma" sergilenmesi yönündeki beklentiler ile komutanlar hakkındaki iddiaların ağırlığı karşısında Karargâh zorlanıyor. İşte bu anda soğukkanlılığın korunmasında sivil-asker ayrımı gözetilmeksizin herkese sorumluluk düşüyor.