Seçime; projelerle ve "yenilendik" söylemi ile giren CHP, sandıkta beklediğini bulamadı. Aslında nisan ayında Konya seçim gezisinde izlediğimiz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için "kampanyasını tek adam gayretiyle sürdürüyor", "hazırlığı yetersiz", "örgüt sahaya pek asılmıyor", "yüzde 30'un altında oy alırsa muhalifler harekete geçebilir" ve "kamuoyunda 'git' dalgası oluşmazsa pozisyonunu korur" değerlendirmesinde bulunmuştuk.
Bugün bu gözlemlere üç husus daha ilave edebiliriz:
1- Kılıçdaroğlu, liderliğini sürdürmek ve kurt politikacıların salvolarını savuşturmak için "eski CHP'nin söylemine sarılabilir!" Yeni CHP henüz parti tabanına ve kamuoyuna anlatılamamışken, siyasi gelgitler yaşanabilir.
2- Sosyolog Prof. Ankara Milletvekili Sencer Ayata'nın "yeni orta sınıf" tanımlamasının 12 Haziran Seçimi'nin ardından güncellemesi gerekebilir. Eğitimli, meslek sahibi, kentli ve yaşam düzenine dönük gelişmelerden kaygılı kitle ya sanıldığı kadar büyük değil ya da Türkiye'de farklı bir orta sınıf oluşuyor. İnançlara saygı temelinde, yüksek demokratik ve ekonomik standartları hedefleyen, hizmete duyarlı, istikrar arayışındaki bu kitle siyasetin dinamiklerini belirleyen gövde olarak düşünülebilir.
3- CHP'nin, Tayyip Erdoğan'ın karizmasına karşı durulamayacağını kabul ettiği ve gözünü Cumhurbaşkanlığı seçimine diktiği belirtilebilir. Yeni CHP ekolünün, "Çankaya seçimi 2012 yerine 2014'te gündeme gelecek ve Erdoğan aday olacaksa bu fırsattan istifade edilebilir" hesabında olduğu ileri sürülebilir. Lider etkisi kalktı mı, rakiple baş etmenin daha kolay olacağı varsayımına, 3 sene sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yerel seçimin hatta genel seçimin birlikte yapılması olasılığının da eklendiği söylenebilir.