Yaz tatiline girmeye hazırlanan TBMM'de, iktidar kulisindeyiz. Telefonlar susmak bilmiyor. Adana, Gaziantep, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa'dan arayan arayana. Milletvekilleri, bir yandan vatandaşın "Ne olacak?" sorusuna cevap vermeye diğer yandan jet krizinin arka planını öğrenmeye çalışıyor. Yöre esnafı tedirgin. "Aman çatışma çıkmasın, işlerimiz durur!" diyor. İşte bu mesaj trafiği Ankara'nın, Esed rejiminin saldırganlığına karşı vereceği tepkinin ana hatlarını belirliyor...
"Ekonomi boyutu, terör riski, Müslüman ülkeyle çatışma ihtimali, Ortadoğu dengeleri, Türkiye'nin bölgesel imajı, Esed'i destekleyen ülkelerin hesabı" ayrı ayrı masaya yatırılıyor. Son 72 saat içinde gerek Başbakanlık'ta gerekse Genelkurmay'da stratejik analizler de yapılıyor. Kimliği belirli, silahsız Türk keşif uçağını düşmanca tutumla vuran füze bataryalarının nokta operasyonla imha edilmesi seçeneği bile değerlendiriliyor! İşte burası çok önemli. "Tetiği çekeni değil çektireni gözeten bu yaklaşım" anlık tepki verilmesi yerine soğukkanlı tavır almayı gerektiriyor. "Esed'in ve arkasındaki güçlerin oyun planını bozalım. Yerini, zamanını ve yöntemini bizim tayin edeceğimiz misillemeye hazırlanalım" görüşü ağır basıyor.
Ankara'nın "Yumuşak güç" politikası sarsılır.
Arap Baharı coğrafyasında "ilham kaynağı Türkiye" algısı tersine döner.
Tasfiye sürecindeki Beşar Esed'in siyasi ömrü uzayabilir.
Dikkatler, Suriye'deki katliamlardan Türkiye'yle gerilime çevrilir.
Doğu Akdeniz ısınır. Tek taraflı manevrayla Kıbrıs açıklarında İsrail'le ortaklaşa doğalgaz arayan Rum Yönetimi'nin, "Türkler kaba kuvvet yanlısı" tezi prim yapar.
Kürecik'teki NATO radar üssü nedeniyle rahatsızlığını gizlemeyen İran, Irak, Lübnan ve Suriye'yi kapsayan "şia ekseni" pekişir.
Soğuk Savaş döneminden bu yana Afganistan, Irak ve Libya'yı kaybeden Rusya, "sıcak denizleri kontrol" çabasıyla Esed'e daha fazla sahip çıkar.
Rusya, hem İncirlik'i ve Kıbrıs'ı hem de enerji koridorlarını kontrol ettiği Lazkiye'deki deniz üssünü büyütüp, bölgeye iyice yerleşir.
İsrail, Esed'in yerine ikame edeceği kukla yönetimi bulana kadar mevcut statükodan yana duruş sergiler.
Terörle çetin mücadeleden geçilen bugünlerde, 2. Ordu'nun dikkati Irak sınırından Suriye'ye kayar.
Terör odaklarına yönelik harekât kabiliyeti olumsuz etkilenebilir.
Askeri harcamalar öncelik kazanır, bazı yatırımlardan fedakârlık yapılması gündeme gelebilir.
İlk aşamada Suriye sınırındaki illerden başlamak üzere ticaret duraksayabilir.
"Türkiye markasını" pazarlayan turizmciler, paket turların yönünü değiştirebilir.
Belirsizliğin şiddetine göre, ekonomik büyüme dahi yavaşlayabilir.