Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Terör gölgesinde yatırım denklemi

Kuşkusuz terör olaylarını sadece yatırım yaparak önlemek mümkün değil. Ama terörün arka bahçesinde "yatırım ve istihdam açığının" bulunduğu da bir gerçek. Terörün korku ve dehşet salarak yatırım iklimini berbat ettiğini ise söylemeye gerek bile yok. Şantiye basma, iş makinesi yakma, mühendisleri kaçırma vs. Tesadüf mü? Değil. Aksine, bilinçli eylemler. Niçin? Çünkü geri kalmışlık ne kadar sürdürülebilirse, dağa çıkacak adam bulunması da o kadar sürdürülebilir. Yani arada doğrusal ilişki söz konusu.
Yatırım demişken... "
Şiddetin dozu yüksek olsa dahi belirli bölgelerin devlet tarafından nasıl ele alındığı da önemli!" Terör örgütünün cezalandırdığı insanlara devletin nasıl baktığıyla ilgilidir bu. Kendi insanına doğrudan veya dolaylı bedel ödetilip ödetilmediğidir mesele...
Türkiye, 28 yıllık terör belasına karşın, Doğu ve Güneydoğu'yu ısrarla ve inatla kalkındırmak için uğraşmış. Özel sektör için hibeler, düşük faizli krediler, vergi ve sigorta prim indirimleri, ucuz elektrik, arsa tahsisleri düşünülmüş... Kamu tarafı da tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, haberleşme, konut, eğitim, sağlık, spor tesisleri vb için ödenekleri seferber etmiş. Bunları ben söylemiyorum, Kalkınma Bakanlığı'nın "İllere Göre Kamu Yatırımları Raporu'ndaki" veriler söylüyor.

***

Meseleye, bir ilden toplanan vergi ile o ile yapılan kamu harcaması bazında da bakılabilir. Ama bu yaklaşım çoğu zaman yanıltıcıdır. Zira gelişmişlik farklarının bulunduğu yörelerde devlet, zaten aldığından fazlasını vermelidir. Üstelik her kamu harcaması yatırım içerikli değildir. Örneğin, o bölgeye gönderilen asker ve polis için ödenen tutarlar da kamu harcamasıdır. Lakin yerel halkın kaderini değiştirecek kaldıraç etkisi yoktur. Hatta savunma harcamaları, özünde verimsiz harcamalardır. Silah, mühimmat, teçhizat alımına ayrılan ödenekler, vatandaşın günlük hayatına doğrudan etki etmez. Bir başka ifadeyle, milli gelir pastası içindeki yerini değiştirmez. İşte bu nedenle, terörün yoğun yaşandığı bölgelere "salt yatırım bazında" bakmak yararlı olabilir.
***

Kalkınma Bakanlığı'ndaki çalışmaları esas alarak, adı terörle anılan 4 ile yoğunlaştığımızda, son 10 yılın istatistikleri çarpıcı sonuçlar veriyor.
"Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak ve Tunceli."
Savunma giderlerinden arındırıldığında 10 temel kamu yatırımı bu illerde istisnai dönemler hariç düzenli olarak artıyor.
2002-2011 arasında Diyarbakır'da gerçekleşen toplam kamu yatırımı 2.5 milyar lirayı aşıyor. 10 yıllık yatırım tutarı Şırnak'ta 551, Hakkâri'de 350, Tunceli'de 331 milyon lirayı buluyor.
Son 10 yılda kamu yatırımları Şırnak'ta 16 kat, Diyarbakır'da 6.6 kat, Hakkâri'de 4.2 kat, Tunceli'de 1.2 artış gösteriyor.
Sadece 4 ilde geçtiğimiz yıl gerçekleşen toplam kamu yatırımı 600 milyon doları buluyor. 10 yıllık doğrudan kamu yatırımı ise 2.1 milyar doları aşıyor.
Diyarbakır'da sırasıyla "tarım, madencilik ve eğitim", Hakkâri'de "eğitim, ulaştırma, tarım", Şırnak'ta "eğitim, ulaştırma, sosyal altyapı" ve Tunceli'de "eğitim, ulaştırma-haberleşme, sosyal yatırımlar" başı çekiyor. Devlet, hiçbir ilde eğitim yatırımlarını ikinci plana itmiyor.
Aslında...
Söylenecek daha çok şey mevcut.
Ancak dikkate değer olan üç husus:
1- Tüm kirli propagandaya rağmen, terör yüzünden Güneydoğu'ya fatura kesen, Batı için Doğu'yu feda eden devlet görüntüsünün asla söz konusu olmaması.
2- GAP Eylem Planı kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının bir bölümünün, özel durum gerekçesiyle bölgedeki yatırımlara aktarılması.
3- Terör örgütünün eğitim yatırımlarını "asimilasyon yapılıyor" iddiasıyla sürekli sabote etmesi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA