Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Açık yara ve ilkbahar sendromu

Gezi Parkı olaylarından sonra konuşulan konu, "Eylül sendromu" idi. Yani... Gezi benzeri olayların yeniden sahneleneceği ve ülkeye yayılacağı iddiası... Özellikle üniversitelerin yeni eğitim yılı açılış törenlerinin provoke edileceği söylendi. Hatta gerilimin tırmandırılacağı merkez olarak ODTÜ gösterildi. Ve o ODTÜ bugünlerde, çevre şemsiyesi altında toplanan farklı hesapların parçası oluverdi.
Esasen, 20 yıl önce planlanan bir yolun inşaatına 20 yıl sonra başlanması başlı başına mesele. Ama o yola ihtiyaç olduğu da açık gerçek. Konuşarak, biraz sabrederek, çatışmacı azınlığa aynı yöntemle mukabele etmeyerek çözülecek bir sorun, "kutuplaşmanın" sembolü haline getiriliverdi. Yerel iktidar uğruna izlendiği öne sürülen yol, tuzağa düşüldüğü izlenimi de uyandırdı.
Zaten... Gezi'nin, sivil yönü üzerinden gelişen ve nitelik değiştiren süreç gösterdi ki... Dozu ayarlanmayan tepkiler, "şiddete bulaştırılabiliyor, etnik ve mezhep temelli marjinalleşebiliyor!" Tabii, yeni nesil kitlesel çıkışların iyi yönetilememesi de siyasetin "eksi hanesine" yazılıyor.
Ancak gelinen aşamada, "Eylül sendromu atlatıldı" diye düşünmek yanıltıcı olabilir. Zira ODTÜ örneği ve üretilen problemler şu noktaya işaret ediyor:
"Mühim olan bir vesile ile yara açılması ve sürekli kaşınmasıdır!"
Şayet birilerinin hedeflediği gibi toplumsal tansiyon yüksek tutulursa, 2014'te "bahar sendromu yaşanabilir!" Kimi yöneticilerin basiretsiz tutumu da bu işe çanak tutabilir. Bir başka ifade ile seçim gündeminin sağladığı demokratik fırsatlar istismar edilebilir. Yerel unsurlar ayrıştırma aracı olarak kullanılabilir. İdeolojik öfke nöbetleri akıl tutulmasına yol açabilir. İnanç grupları üzerinden yeni cepheler açılabilir. Belediye seçimleri özgün karakteristiğine rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçimi için gösterge kabul edildiğinden "Yüzde 50'lik siyasal taban aşındırılabilir!" Böylece, "AK Parti kalsın ama..." sloganına yatırım yapan zinde odaklara gün doğabilir." Görünen o ki... "Erdoğansız veya zayıflatılmış Erdoğanlı Türkiye arzusu bazı yüreklerde hâlâ çarpıyor."
Benim ki sadece, kulislerden yansıyan zihni egzersizleri yansıtmaktan ibaret!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA