Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Kardeşlik mi, kalleşlik mi?

Çözüm Süreci'ni rayından çıkarmak için içerden ve dışarıdan çok yönlü faaliyetler yürütüldüğü herkesin malumu. Sürecin, PKK'yı olmasa bile PKK'lıların önemli bölümünü "siyasallaştırması", "toplumsal yaşama adapte" etmesi ve "eşit vatandaşlık temelinde demokratik entegrasyonla" neticelenmesi muhtemeldi. Kaldı ki terör örgütü mensuplarının silahlarını bırakması şartıyla bile siyaset veya ticaret yapacak kimliğe dönüştürülmesini henüz vatandaşların ezici çoğunluğu içine sindirmiş değildi. Buna rağmen, "Aman kan dökülmesin, kardeşlik bağları güçlensin, huzur ortamı sağlansın, barış içinde kalkınmadan herkes payını alsın, kimse kendisini dışlanmış, baskılanmış hissetmesin" diye yürüyen bir süreç söz konusuydu. Bu sürecin, terör örgütüyle bağlantılı isimleri giderek siyaset sahasına çekeceği, silahlı grupların marjinalize olacağı düşünülüyordu. Sürecin sonunda, hâlâ elinde silah tutan profesyonel teröristler kalabileceği ama toplumsal desteği kaybederek eriyip gideceği öngörülüyordu. Maalesef gelinen noktada, "siyasal unsurlar marjinalize olurken silahlı unsurlar aktive ediliyor!" Halkı sokağa dökmeye davet eden siyasetçiler bir yanda, örgüt yöneticilerinin "şehir gerillaları" diye isimlendirdiği pusu kuran tetikçiler diğer yanda!
Bir an önce aklıselim hâkim kılınmaz, kalleşlik lanetlenip, kardeşlik tesis edilmezse, herkes kaybeder! Süreç, Kürt kökenli vatandaşlarla geç ve güç de olsa yürür. "Baki kalan devlet" olur!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA