Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Devlet Bey’in siyasi hafızası: “Uyarılar... Öneriler!”

Seçim ortamlarında en çok dikkat edilmesi gereken konu, "güvenlik" bilhassa "ekonomik güvenliktir." Hal böyle olduğu içindir ki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önceki gün muhabir arkadaşlarımızla yaptığı sohbet toplantısında değindiği bir nokta özellikle, dikkatimi çekti. 2001-2002 dönemindeki ekonomik ve siyasi krizleri yakından takip etmiş bir gazeteci olarak, Devlet Bey'in uyarı yüklü mesajlarını ciddiyetle değerlendirmek gerektiğini söyleyebilirim.
Hatırlanacağı üzere son günlerde, "Seçim sonrası Türkiye, IMF ile anlaşma yapacak" söylentisidir gidiyor.
Bu iddiayı ortaya atan isimler, bürokrat olarak IMF programı yürütmüş, siyasi olarak CHP'de konuşlanmış durumdalar.
İşte bu nedenledir ki Sayın Bahçeli'nin, şu sözlerinin altını çizmekte fayda var:
"Şimdi Kemal Derviş masada değil ama sureti masada gibi gözüküyor.
Yeni yeni oyunlar, yeni yeni tezgahlar. Adına Trump mı dersiniz, ne derseniz deyin bir şeyler oluyor Türkiye'de. O sebeple bazıları bu gibi konulara alet olmasın. Çizilen senaryonun arkasını önünü görsün!"

***
Devlet Bey'in; ekonomik, diplomatik ve stratejik sahada olup bitenleri özetleyen, 2000'li yılların tecrübesi ile özdeşleştirdiği hadiseler dizisi, bugün farkında olduğumuz veya henüz tam deşifre edemediğimiz senaryolara karşı uyanık olmamız gereğini teyid ediyor.
Sayın Bahçeli, 4 Temmuz 2002'de Başbakanlık Konutu'nda gerçekleşen, "Ekonomik krizden çıkış arayışı" toplantısından bir kesit sunarken de günümüze dair ipuçları veriyor.
17 yıl önceki o toplantıda Derviş'in reçete olarak, "Yeni bir senaryoya ihtiyaç var" dediğini anımsatıyor.
O senaryo ile merhum Bülent Ecevit'in ve partisinin siyasal denklemden, koalisyon hükümetinin de yönetsel pozisyondan nasıl uzaklaştırıldığını anlamak isteyenlere not ettiriyor.
***
"Tarih tekerrür eder mi?" tartışmasına girmeden, Türkiye için "Ders alınmayan tarihin kendini tekrar ettiğini" söyleyebiliriz. Ekonomide IMF senaryosu yazanları, bankacılık sektöründe risk algısı üretenleri, sistematik karamsarlık yayanları nasıl gözden kaçırmıyorsak, sınırımızın dibinde kurulmak istenen etnik bölücü karakterdeki devlet altı yapılanmayı, kuzey Suriye'den geçecek yeni enerji koridoru ile Türkiye'yi by pass etme planlarını ve nihayet Rusya'dan tedarik edilen S-400 hava savunma sistemleri bahanesi ile Türkiye Cumhurbaşkanı'na yönelecek hamleleri de gözardı etmiyoruz.
Neden?
Çünkü, oyuncular değişse de oyun aynı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA