Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Rezerv meselesi ve eğri minareyi düzeltmek (!)

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun dün yaptığı rezerv açıklaması, eğri minarenin (!) düzeltilmesi adına önemli bir hamle oldu.
Farklı anlatımları olsa da önemli olan özüdür ve o meşhur öykü şöyledir:
Mimar Sinan, ustalık eseri Selimiye Cami'nin inşaatı sırasında, etrafta oyun oynayan çocuklardan birinin arkadaşına, "Şu minare eğri yapılmış" dediğini duyar. Sinan, çocuğa, "Göster bakalım hangi minare eğri olmuş?" diye sorar. Çocuk, "Şu sağ taraftaki minare eğri" diye gösterir. Mimar Sinan, çocuğun yanında ustalarına, "Bize bir halat getirin" diye seslenir. Sonra halatın bir ucunu minareye bağlatır. Küçük çocuğu da yanına çağırır ve şöyle der:
"İşçiler şimdi halatı çekerek minareyi düzeltecekler. Minare düzelince sen de 'tamam' diyerek bizi uyar."
İşçiler halatı çekmeye başlar ve biraz sonra küçük çocuk, "Tamam düzeldi!" diye bağırır. Mimar Sinan ise daha sonra ustalara bu kararının gerekçesini şöyle izah eder:
"Bu çocuğun kafasındaki minarenin eğriliğini düzeltmeseydik, çocuk caminin yanından her geçtiğinde güzelliğini göremezdi.
Önlem alınmazsa, dedikodular aslı astarı olmasa bile iz bırakırlar. Böylece caminin adı da eğri minareli cami olarak yayılırdı."
Dolayısıyla...
CHP'nin dillendirdiği ama CHP aklını da aşan rezerv kampanyası karşısında, toplumun zihninde iz bırakan iddiaların cevaplanması, eğrinin düzeltilmesi için gerekliydi.
Ayrıca...
Böyle durumlarda, AK Parti'nin kurumsal kapasitesi, gerçekleri dile getirmenin özgüveni içinde inisiyatif almaktan geri durmamalı!

***


Yunan Bakan ile perde arkasında yaşananlar

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın önceki gün gerçekleşen ortak basın toplantısı, diplomasi akademilerinde ders olarak okutulacak kadar çarpıcı idi. Çavuşoğlu'nun, devlet deneyimi ile Yunan mevkidaşına cevap verme refleksi göstermesi başlı başına bir başarı örneğiydi.
Peki, heyetler arası görüşmelerde neler yaşandı?
Perde arkasına bakıldığında karşımıza şu tablo çıkıyor:
Yunan Bakanın Ankara ziyareti, iki ülke arasında tırmanan gerginliğin ardından tarihi bir yumuşama fırsatı sunmuştu. Türk tarafı bu ziyarete "olumlu gündemle" hazırlandı. Hatta dışişleri bakanlarını nadiren kabul eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Dendias'la samimi bir görüşme gerçekleştirdi. Baş başa görüşmelerde de Yunan heyeti, tabiri caizse arıza çıkarmadı.
Ve bam teli!
Görüşmelerin ardından basın toplantısına geçilmeden önce Yunan heyeti bir öneride bulundu:
"Medya önünde tartışma yaratacak ifadeler kullanmayalım."
Bunun üzerine Türk diplomatlar, "Bizim de başka bir niyetimiz yok" cevabını verdiler.
Ancak, kendi kamuoyuna oynayan Dendias, saldırgan bir üslupla Türkiye'yi suçlamaya kalkışınca, Bakan Çavuşoğlu da kendisine gerekli yanıtları diplomatik keskinlik içinde iletti.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA