Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOWARD MURAD

Önce cildinizi tanıyın!

Birçok kadın ve erkek ne kadar bilinçli olursa olsun yanlış bilgilendirmenin kurbanı olabilir. Cildinizi iyi tanımalı ve ona uygun ürün kullanmalısınız

Yaşınız kaç olursa olsun günlük temel cilt bakımınızın bir parçası olarak yaptığınız her şeyin altında yatan iki ilke vardır. İlki, şu ana kadar bahsettiğimiz gibi nem oranını artırmak; ikincisi ise cildin bariye fonksiyonunu korumaktır. Su, hücreleri şişkin ve işlevsel kılar. Hücreler öldükten sonra bile nemi absorbe etme yetileri bir süre devam eder. Hücreler nemli ve birbirlerine sıkıca bağlı oldukları sürece, cildin bariyer fonksiyonu sağlanmış olur.

CİLT TİPLERİ DEĞİŞEBİLİR
Cildin en üst tabakalarını koruyan stratum corneum, cilt bakımında önemli rol oynar. Yıkama, tonikleme ve nemlendirme işlemleri çok basit görünür. En favori ürünlerimizi kullandığımızda ne yaptığımızı bilerek bu işlemleri tamamladığımızı varsayarız. Ancak birçok kadın ve erkek ne kadar bilinçli olursa olsun genelde yanlış bilgilendirmenin kurbanı olur. Mesela, bazı ürünlerin gözenekleri küçülttüğüne veya bir temizleyicinin bir diğer temizleyiciden çok farklı olmadığına inanır ki bu hatalı bir yaklaşımdır. 'Nasıl olsa her halükarda yıkanacak ve yüzümde kalmayacak' diye şartlandırılmışlardır. Bazı insanlar ise 30'lu yaşlarda veya 50'li yaşlarda sahip oldukları cilt tipinin yıllar önce sahip oldukları cilt tipi ile aynı olduğuna ve bu cilt tipinin çölde de yaşasalar, dağda da yaşasalar değişmeyeceğine inanır.
İnsanlar genelde cilt tipinin sadece yaşla değil, dahili ya da harici koşullar doğrultusunda da değişebileceğini gözden kaçırır. Farklı bir iklime gitmek, daha alçak veya yüksek bir alanda bulunmak, mevsimler arası ısı değişiklikleri ve nemlilik; harici koşullar için verilebilecek en belirgin örneklerdir. Hormon yenileme terapileri veya doğum kontrol hapları gibi belirli ilaçlar cilt tipini etkileyebilir. Kırışıklıkları yok etmek için kullanılan Retin- A ya da akne tedavisinde kullanılan Acutaine gibi ilaçlar da aynı etkiyi yaratabilir. Normal/karma cilt tipleri kuru cilt tipine, kuru cilt tipleri ise yağlı cilt tipine dönüşebilir.

BEŞ TEMEL PRENSİP VARDIR
Ölü ve kuru hücrelerin temizlenmesi ve kan dolaşımının hızlandırılması ile ortaya çıkan parlaklık gibi bazı iyileşmeler hemen fark edilebilir. Derin çizgilerin ve aşırı pigmentasyon sorunu olan bölgelerin azalması, kolajen üretiminin artması gibi daha çarpıcı değişiklikler yaklaşık beş hafta içerisinde fark edilir hale gelir. İyileşme, program uyguladığınız sürece devam eder. Sonunda da yaşlanmayla ortaya çıkan bazı değişimler tamamen ortadan kaldırılabilir. Eğer cildinizin nemlendirme, onarma ve korunma ihtiyaçlarını karşılamadığınızda nasıl bir cilde sahip olacağınızı görmek istemiyorsanız, suyunuzu, yemeğinizi ve güneş korumalarınızı istikrarlı kullanmanızı öneririm.
Programım, 30 yıl içerisinde sürekli değişim göstermiş olup beş temel cilt bakım prensibini kapsar:
Öncelikle, cilt sağlığının korunması gerekir. Cildin en önemli işlevi; nemi içeride tutmak ve tahriş edici maddeleri, toksinleri ve saldırganları içeri almamaktır.
Cilt, bu görevlerini ancak sağlıklıyken yerine getirebilir.
İkinci olarak; içeriden ve dışarıdan cilde su tedarik ederek hücre zarlarının korunması ve onarılması; bu sayede vücuttaki her bir hücrenin maksimum kapasitede suya sahip olmasını sağlamak gerekmektedir. Cilt için yapılan her şey su kaynağını artırma amacıyla yapılır.
Üçüncüsü, günlük bazda içeriden ya da dışarıdan gelen saldırılar sonucu ortaya çıkan hasarları onarmaktır. Cildin sağlığını koruyup artırarak daha dinç bir şekilde işlev görmesini sağlayabiliriz.
Dördüncüsü, cildi dış (çevresel) etkenlerden kaynaklanan zararlara karşı korumanın yanı sıra stres gibi daha farklı iç etkenlerden kaynaklanan zararlardan da korumaktır.

TEK ÜRÜN ASLA YETMEZ!
Beşincisi ise; yaşlanmanın tüm etkilerini hedef alacak şekilde yukarıdaki amaçlara yönelik çeşitli besinleri ve ürünleri içeren kapsamlı bir program uygulamaktır. Cilde uygulanan ve cilt için tasarlanan her şey antioksidanlar, antienflamatuarlar, nemlendiriciler, kolajen artırıcılar ve koruyuculardan meydana gelen bir karışımın ürünü olmalıdır. Cildi onarma ve yenileme için gerekli olan şeyleri hiçbir ürün ya da malzeme tek başına karşılayamaz.
Yaşlanmaya sebep olan süreçler sonsuza dek durdurulamaz. Ancak cildin yaşlanma sürecinin yavaşlatılabildiğine ve meydana gelen hasarın büyük kısmının ortadan kaldırılabildiğine şahit oldum.
Hücre yenilenme döngüsü ve kolajen üretimi en üst seviyelerde desteklenmesi gereken devamlı bir süreçtir. Bunun, ancak cildin sürekli olarak onarmaya, yenilemeye ve korumaya yarayan besinlerle beslenmesi yoluyla başarılabileceğine inanıyorum.

SÜRAHİNİZİ DOLDURUN
Sağlık sürahisini, yaşlanmayı yavaşlatmak, yaşlanmaya bağlı hücre yıkımını azaltmak ve hücre içi su miktarını artırabilmek amacıyla hazırladım.
Bu sürahi, sağlıklı bir bedene sahip olabilmek adına almanız gereken besin miktarlarını gösteriyor. Hem içten, hem dıştan, hem de duygusal olarak iyileştirmeye yardımcı olmaları nedeniyle sebze ve meyveleri diğer tüm besinlerden daha çok tüketmeniz gerektiğini vurguladım. Besinlerle duygu durumu arasında çok güçlü bir bağ olduğunu düşünürüm. Stresli ve endişeli olduğu zamanlarda mutfağa koşan ve olması gerekenden daha çok yemek yiyen pek çok insan ne demek istediğimi bilir. Ancak strese bağlı kötü beslenmenin hücrelerdeki su kaybını artırdığı unutulmamalıdır.

SAĞLIK SÜRAHİSİ
Sağlık sürahimdeki protein grubunda kırmızı et, doymuş yağ içeren besinler ve tam yağlı süt ürünleri; tahıl grubunda rafine edilmiş tahıllar ve karbonhidratlar; yüksek kalorili rafine şekerler, sağlıksız yağlar göremezsiniz. Asla hamburger veya asla çikolata yiyemezsiniz demiyorum. Ancak bu ürünlerin yerine mümkün olduğu kadar sağlıklı alternatifler koymalısınız. Ne kadar çok bu programa uyarsanız, aldığınız sonuçlar da o kadar etkili olacaktır. Ben hastalarıma genellikle yüzde 80-20 kuralını öneriyorum. Bu plana göre en az yüzde 80 oranında bu plana uygun yiyecekler tüketin. Yüzde 20 oranında ise kaçamak yapabilirsiniz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA