Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

Merkez’in politikası

Merkez Bankası parasal gevşemeyi şimdilik sonlandırdı. Eğer kurda son iki haftadır yakalanan düşük oynaklık korunabilirse, yaz başı gibi enflasyonda kademeli düşüşün ilk emareleri görülebilir. Döviz belirleyici unsur olacak

Merkez Bankası faiz indirimlerine son toplantıda devam etmedi. Piyasaların beklediği bir karar olduğu için büyük bir etki oluşmadı. Toplantıdaki en dikkate değer husus, karar metinindeki bir detaydı. Bir önceki toplantının karar metninde şöyle bir ifade kullanılmıştı: "Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir."
Merkez, bu cümleyle 2022'nin ilk çeyreğinde faize dokunmayacağım mesajı vermişti. Son toplantıda bu cümlede bir değişikliğe gidildi. Metinden "2022 yılının ilk çeyreği" ibaresi çıkarıldı. Piyasalar bu değişikliği politika faizine ilk çeyreği aşacak biçimde daha uzun bir süre dokunulmayabilir olarak yorumladı. Eğer Merkez Bankası, gerçekten gözden geçirme süresini uzattıysa ve parasal gevşemeyi şimdilik sonlandırdıysa, bunun makul bir hamle olabileceğini söyleyebiliriz.



DENGE HENÜZ OLUŞMADI
Para politikasındaki kademeli gevşemeden sonra piyasa faizlerinde ve enflasyonda yaşanan gelişmeler, kuşkusuz Merkez Bankası'nın hesapladığı ve istediği türden bir denge oluşturmadı. Politika faizleri düşse de kredi faizleri kayda değer oranlarda arttı. Haliyle şirketler, işletme sermayesi ve yeni yatırımlar için finansman bulmada zorluk çekiyor. Dolayısıyla, politika faizlerindeki düşüş şu ana kadar üretim ve yatırım üzerinde beklenen etkiyi oluşturamadı. Bir de enflasyondaki tırmanış var. Enflasyonda zirveyi henüz görmedik. Zira, döviz kuru geçişkenlik etkisi ve enerji fiyatlarındaki artış enflasyon rakamlarına daha henüz tam olarak yansımadı. Eğer kurda son iki haftadır yakalanan düşük oynaklık korunabilirse, bahar sonu yaz başı gibi enflasyonda kademeli düşüşün ilk emareleri görülebilir. Döviz kurları, enflasyonun düşmesinde belirleyici unsur olacak.



KDV İNDİRİMİ ENFLASYONU DÜŞÜREBİLİR
Politika yapıcıların fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için politika faizini kullanma eğiliminde olmayacağı ortada. Merkez Bankası zorunlu karşılıklar, vadeli döviz ihalelileri ve doğrudan döviz satım müdahalesi gibi araçlarla bu süreçte rol oynayacak gibi görünüyor. Bu para politikası tercihi, enflasyonu düşürmek ve finansal istikrarı sağlamak için iki alternatifi ön plana çıkartıyor: Maliye politikası ve mikro politikalar. Kur korumalı mevduat, doğalgaz-elektrik zamlarının gecikmeli gelmesi ve hanelere düşük oranlı yansıtılması ve ihracat gelirlerinin yüzde 25'inin TL'ye çevrilmesi gibi politikaları bu kapsamda değerlendirebiliriz. Mikro bazlı politikalarda ilgili paydaşların görüşlerini önden alıp olası yan etkileri hesaba katarak politika araçlarını tasarlamak en doğrusu. Geleneksel olmayan (heteredoks) politikalar biraz deneysel olduklarından dolayı bu tip politikalardan azami verim almak için olası yan etkileri önden simülasyonlarla çalışmak gerekir. Maliye politikası tarafında KDV indirimi son günlerde gündemde. Bu politika enflasyonu düşürmeye yönelik belli bir katkı sunabilir. Ayrıca uzun süredir problemli olan vergi sistemimizi sadeleştirme noktasında da anlamlı bir reform olabilir.

HEDEFLEME VE İLETİŞİM STRATEJİSİ
Enflasyon hedeflemesinde orta ve uzun vadeli hedefleri revize etmeyi ciddi biçimde düşünmeliyiz. Mevcut hedeflere inanan veya onları dikkate alan kimse kalmadı. Yüksek de olsa daha inandırıcı hedeflerle beyaz bir sayfa açmak, enflasyonla mücadele noktasında yeni bir heyecan uyandırabilir. Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesine yönelik kurduğu iletişimi de farklılaştırması gerekiyor. Boston College'dan Francesco D'Acunto'nun yaptığı bilimsel çalışmalar, merkez bankalarının finans piyasaları ile kurulan iletişimden farklı olarak doğrudan halkı ve reel sektörü hedef alan bir iletişim politikası uygulamalarının kritik öneme sahip olduğunu gösteriyor. Basit, net ve yapıcı bir iletişim dili ile doğrudan halk ve şirketler için yönlendirici mesajlar vermek, Merkez Bankası'na olan güvenini güçlendirerek enflasyon hedeflemesinin etkinliğini artırabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA