Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Aydın: Zekaları sosyal bilimlere çekmeliyiz

TÜBİTAK'ın "Başarı Öyküleri" takdim yemeğindeyiz. Başkan Nüket Yetiş; 2002-2009 arasında Ar-Ge harcamalarında 3 kat artış sağlandığını açıklıyor. Tam zaman araştırmacı sayımızın da 2009 itibarıyla 74 bine ulaştığını söylüyor.
Başka ulusların ürettiği yeniliklere bu denli ilgi duymuş fakat kendi yenilikçilerine hayatı "zindan etmiş" başka ulus var mıdır acaba?
Yasası, iktidarı, yenilikçiliği desteklerken kültürü, buna set vuran bir Türkiye söz konusu. Ancak bu tablo, son 10 yıldır, şükür ki hızla değişiyor. Önceki gün Nüket Yetiş ve Bakan Mehmet Aydın'ın ortak açıklamalarında, bu değişimin, rakamlara yansıdığını görüyoruz.
Sevindiren verilerden biri, Ar-Ge personeli artışı... Bunun yanı sıra özel sektörün artık "inovasyonu" moda olmaktan çıkarıp benimsediğini anlıyoruz.
Kendisi gibi düşünmeyeni "dışlayan" mevcut yapıda, bırakın kamuyu, özel sektör dahi, bir yandan inovasyon, icat peşinde koşarken, diğer yanda "farklı düşünenlerin" hayatını zorlaştırır. İnovasyon, tam da "eski köye yeni adet" getirmektir, fakat firmada biri bunu denemeye görsün... Patrona varmadan şefi onu kovar. Buluşçuluk, yeni zenginlik kaynağıdır fakat "icat çıkarma" diyen kültürdeki gençlerimiz, işten çıkarılmasalar dahi "alay edilir", aşağılanırlar.
Birini düşünürken görsek; "efkâr mı bastı" deriz. Fikirler anlamına gelen bu "efkar"dan onu bir an önce kurtarmak isteriz.
Bakan Mehmet Aydın, bu kültürel bariyerin aşılabilmesi için ortak gayretlerin önemine işaret ediyor. Sosyal bilim alanlarının uzun süre ihmalinden söz ederek; "sosyal bilimler alanında zayıfsak tek kanatlıyız demektir. Bu alana da çalışkan zekâları çekmek durumundayız" diyor.
Aydın'a göre bilim ve teknolojide diğer ülkelerce takip edilecek seviyeye geldik. Ne yaptığımız artık merak edilir oldu. Belli konularda beraber çalışabilecek zihin yapısına erişiyoruz. Devletin, TÜBİTAK veya diğer kurumlarımızın araştırmayı, yenilikçiliği desteklemesinin yanı sıra, "birlikte çalışma kültürü" son derece hayati önem taşıyor.
Science-Matrix firmasından Oliver H. Beauchesne, dünyadaki bütün bilim insanlarının ortak çalışmalarını izleyerek bir harita hazırladı. Eğer iki şehirden birer akademisyen bilimsel bir dergide ortak yayın yapmışsa, iki şehir arasında bir çizgi oluşuyor. İki şehir arasında daha fazla çizgi, daha fazla ortak bilimsel yayın anlamını taşıyor. Haritada İstanbul ve Ankara gibi üniversite zengini kentlerimizin yeri, ne yazık ki fark edilmeyecek kadar silik durumda.
Birlikte çalışma mucizesinin parıltıları, gelişmiş ekonomilerin haritasını aydınlatadursun, Türkiye'nin artık "ortak çalışma" kültürüne, "farklıyı sevme" hünerine ve sosyal bilimlerin zenginliğine ihtiyacı var. Umudumuz, bunu başarabilecek gelişmelerin artık hissedilmesi. Şimdi sıra kamu, üniversite ve özel sektörün, ortak araştırma projeleri üretmesine geldi.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA