Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Yenileşim kültürü

Türkiye "İnovasyon Konferansı" için Haliç Kongre Merkezi'nde kuyruklar oluşturacak düzeye geldi çok şükür. Açılışı yapan Cumhurbaşkanı, davetlisi Katar Emiri, organizatörü TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuşmacıları Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve diğer pek çok insan, gün boyu inovasyon konuştu.
Başka bir güzel haber, Türkiye'nin AR-GE'ye ayırdığı kaynağın milli gelirin %1'ine yaklaşması. Bir diğer gelişme, yediden yetmişe "inovasyon" kelimesinin dilimize yerleşmesi... Bu tablodan kim şikâyet edebilir ki? Cevap veriyorum; BEN!..
Öncelikle "eski köye yeni adet" deyimiyle dilimizde tanımı zaten var olan "inovasyon" için önerim "yenileşim" olmasıdır. Devam ediyorum: Yenileşim, yalnızca nicelik sorunu değildir. Bunu çözüyoruz ama "farklı olanı budama" alışkanlığımız yüzünden "Araştırıyor" fakat "Geliştiremiyoruz."
Biat kültürü
, kurumlarda yenileşim önerilerinin önündeki en büyük engel. Sırf yenilikçi fikirler öne sürüyor diye işinden kovulanların, terfi almak bir yana hayatı zorlaştırılanların öyküleriyle dolu hafızam.
Sabırsız sanayici, "hata yapma özgürlüğü" tanımıyor ve başarısız yenilikleri ödüllendireceğine, cezalandırıyor.
Kurum kültüründe yenileşim için "yaratılacak, yarat!" yaklaşımı var ve bu işin emir-komuta sürecinde yapılması sapıklığı var.
İcat çıkaranı ayıplayan tutumumuz sürüyor. Mevcut değersiz sürece itiraz edeni düşman ilan ediyoruz.
Sorun daha fazla para harcamak değil, yenileşime daha fazla demokrasi sunmaktır. Yenileşim bir "idrak" sorunudur, "kaynak" sorunu değil...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA