Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Sebebe odaklanmak!

Türkiye'nin dış ekonomik ilişkilerini incelerken kullandığımız bir kalıp vardır: Türkiye ile ilgili ülkenin dış ticaret yapısına bak, aradaki açık üzerinden dili kur ve analizini "daha fazla mal satmalıyız aslında" gibi bir beylik cümle ile sonlandır. Ben bu bakış açısını, gerekli olsa da yeterli bulmuyorum. Zira sebep değil, sonuçlar üzerinden giden bir değerlendirmedir. Tıpkı egzoz gazı ölçümü gibi. Şayet bu ölçüm sizi motor arızasına götürecekse değerli olabilir.
TÜSİAD'ın yeni dönemde Türk-Amerikan İlişkileri toplantısında, benzer yaklaşımı bekliyordum. Ancak "Daha Güçlü bir Ortaklık için Analiz ve Öneriler" raporunu tartıştığımız toplantıda, bu işin egzoz ölçümünden öteye vardığını gördüm. Başkan Ümit Boyner'in takdiminde vurgusu, ikili ilişkilerinde artık başarılı sonuçlar vermeyen eski yöntemlerin bir kenara bırakılmasına dairdi.
ABD Ticaret Odası Avrupa-Avrasya Başkan Vekili Peter Rashish, ilişkilerin, değişen küresel ve bölgesel şartları da yansıtıcı şekilde gelişmesi gerektiği kanaatinde: "Türkiye yabancı yatırım için BM Ticaret ve Kalkınma Örgütü'ne (UNCTAD) göre yabancı yatırım için 15'inci en cazip ülke. Türk ekonomisindeki büyüme bizi çok etkiliyor." Kısaca Rashish, büyüyen Türk piyasasında ABD şirketleri için önemli yatırım imkânlarına vurgu yapıyor, politikacılardan ziyade şirketlerin birbirini tanıması gerektiğini söylüyor.
Raporu yorumlayan TÜSİAD International'in ABD Çalışma Grubu Başkanı Adnan Nas, eski uzaklıkların artık söz konusu dahi olmadığı yeni dünyada, bölgesinde öne çıkmakta olan Türkiye'nin ABD ile ekonomik ilişkilerinde yeterince inisiyatif almadığı gerçeğini dile getiriyor. Tıpkı Avrupalı firmaların Türkiye ilişkilerini belirlediği gibi...
Nas'ın sözlerinde beni en çok etkileyen, ikili ilişkileri irdelemeyi dış ticaret açığının ötesine taşıyan vizyonu oldu. Adnan Nas, ortaklık kültüründeki yenileşim ihtiyacından bahsediyor. Söylediği, buna pek yatkın olmayan Türk KOBİ'lerinin, yoğun eğitim süreci ardından, ortaklık refleksine çok çabuk sahip olabilecekleri... ABD ile ilişkilerde ölçek sorunu, farklı bir boyut. Nas "bizdekiler.." diyor, "KOBİ bile değil, mikro işletme..." Bu yapılarla daha derin ekonomik ilişki geliştirmenin zorluğu ortada...
Rapor tartışmalarında benim gördüğüm katkılardan biri de vize sorununun gündeme gelmesi oldu. Neticede bu durum, adil olmayan rekabet şartları doğuruyor ve bu sorunun giderilmesinde özel sektörün de etkin rol alması gerekiyor.
Sonuçlara bakıp ahkâm kesmek yerine, sebeplere odaklanıyor olmamız, cari açığı yönetmede pekâlâ yeni bir boyut olabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA