Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Dokunulmazlık!

Sadece parlamenterler için var sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Söz konusu vize üzerinden size dokunmak ise vizesiz pasaport taşıyanlar, ülke itibarının konsolosluklarda ayak altına alınmasına ses çıkarmazlar. Misal AB ülkeleriyle iş yapmak isteyen üyeleri vize utancıyla kıvranadursun, odası, derneği, STK'sı tınmaz bile. Zira büyük ihtimalle başındakinin cebinde vize dokunulmazlığı vardır.
Söz konusu "güç" olduğunda, sivil toplum örgütü diye nitelendirdiklerimiz, varlık sebeplerini dahi unutup, enerjilerini, var oluş gayeleri uğruna değil, kendi dokunulmazlıklarını korumaya yönelik harcarlar. Misal mi? Meslek örgütlerinin çoğu, başındaki yönetimin kişisel çıkarlarının dokunulmazlığına göre ayarlıdır. Güç aldığı üyelerinin çıkarları ancak ve ancak güç ile çelişmedikçe savunulasıdır.
Sendikalar? Öncelikle işsizi savunmazlar, emekliler kapsam dışıdır, zira dayanışma aidatı ödememektedirler. İşçiler mi? Çoğu kere başındakinin dokunulmazlığı adına alın terleri "satışa" gelmiştir.
Bankalar? Krizin teğetini kendi kerametleri sayıp, %3'lerde büyürken %19 kâr edebiliyorlar. Teşvik, vergi dokunulmazlığı gibi her konuda aslan kesilen STK'lar, söz konusu "finans" olunca sesini çıkarmıyor. Bankasızlaşma eylemine burun kıvırıyor, bir bakıma dokunulmazlar ittifakı kuruyorlar.
Oysa derdimiz bankaların ekonomideki önemini zedelemek değil, aç gözlülükleri iştihalarını frenlemek! İstanbul Ticaret Mahkemesi'nin, özel bir bankanın müşterisine kullandırdığı 85 bin liralık kredi işleminde 4.147 lira "dosya masrafı" adı altındaki yasadışı haracın faiziyle iade kararı, finansal tiranların dokunulmazlıklarının da bir yere kadar olduğunu göstermiyor mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA