Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Kurt dumanlı havayı sever de...

Gezi Parkı geriliminin piyasa etkilerini dün yaşadık, gördük. Borsa'da %10.47'lik kayıp. Dolar 1.88 düzeyine çıktı. Dış piyasaların güvenini temsil eden CDS'lerde 12 puanlık oynama yaşandı. Bütün bunların bileşkesinde küresel ekonominin büyük aktörlerinin gözü kulağı dün Türkiye'den ayrılmadı.
Piyasalardaki bu düşüş, Gezi Parkı geriliminin ekonomideki kayıplarını yansıtıyor. Devam edeceği yönünde işaret az. Beklenti, gerilimin enerjisinin dünle birlikte büyük ölçüde gittiği ve düşüşe yönelik etkinin azalarak biteceği yönünde.
Borsa bu, iner de çıkar da... Dövizdeki ilk hareketlenme değil bu. Yenileri de olabilir. Küresel ekonomide Türkiye üzerine yoğunlaşan merak, izleyen günlerde "yeni normaline" döner. Fakat geriye şu soru kalır: Ekonomik göstergeleri bu kadar yolunda giderken piyasaların güveniyle kim, ne için oynuyor?
Cuma gününden başlayan medya reklam rezervasyon iptallerinin detayına bakıyoruz. Görülen o ki çoğu, "Gezi Parkı gerilimine uygun düşmez" gerekçesine dayanıyor. Bazıları da reklamın hedef kitlesinin dikkati başka yöne çevrili iken verilecek ilanın geri dönüşünden kaygı duymuş. Dün gün boyu edindiğim bilgiler bu yönde ve reklam debisinin kendi normaline döneceği aşikâr.
Aşikâr olmayan, yerli ve yabancı bazı şirketlerin, gerilimi destekler mahiyette davranmaları ve ideolojik ambargo denemeleridir. Beslenip yeşerdiği ekonomide işler yolunda giderken palazlanan ancak "kurt dumanlı havayı sever" misali reklam iptalleri yolunu seçenler, bunu izah etmek zorunda.
Bütçesi düzgün, IMF vesayetini kaldırmış, notu yatırım yapılabilir düzeydeki ekonomide yaşanan ilk sosyal gerilimde tutum değiştirenlerin bunu hangi gerekçelerle yaptığını tahmin ediyoruz. Oynadıkları ayar, Türkiye ekonomisinin güvenidir.
Benzer tutumu küresel krizin mimarları arasında gösterilen kurumlarda da gördük. Piyasanın ayarıyla oynayıp kendine ve paydaşlarına nema çıkaranların faturasını, kamu bütçesi üzerinden ülkenin vergi veren yurttaşları ödedi.
2001 krizi öncesi tüketiciyi ideolojik olarak ayrıştıranlar, mal boykotları, marka ambargoları ve reklam gücü üzerinden politika yapıcılara ayar vermeye kalkmıştı. Sonra olanları hepimiz hatırlıyoruz. Hayat normale dönünce ayrıştırdıkları tüketiciyi yeniden kazanabilmek için milyarları saçmak zorunda kalmışlardı.
Kurt dumanlı havayı sever ama gaz dumanları çekildiğinde çok kolay av olabilir. Aman dikkat!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA