Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'ne katılması, Yeni Türkiye'nin yeni zihin yapısına dair çok fazla işaret taşıyor. Hele ki burada yaptığı konuşma yeni dönemin başlama vuruşu gibi...
Söylediği şu: "Hepimiz inanıyorum ki Türkiye'nin geleceğine yönelik aynı istikamete bakıyoruz ve aynı, büyük Türkiye için mücadele veriyoruz." Türkiye'ye "yeni" ön eki getirmekle kalmıyor, "Güçlü Türkiye" vurgusu yapıyor.
Kürsüde, arkasını kaplayan TÜSİAD logosuna doğru işaretle "Eski Türkiye'yi, kutuplaşmaları, kavga ve yapay gerilimleri geride bırakmaktan" söz ediyor. TÜSİAD'ın da kendini hapsettiği "Eski Türkiye" alanından dışarı çıkarması gerektiği uyarısı bu...
Balkon konuşmasına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı'nın aynı ortak kadere ve güçlü ülkeye dair "hassasiyet" hatırlaması, kayda değer: "Eski kırgınlıkları, kutuplaştırmaları, kavgaları muhafaza etmenin kimseye faydası olmaz."
Türkiye'ye güç kaybettiren bütün o yapay gerilimleri geri bırakma zorunluluğu ortada... "Sadece iktidar partisinin bu hassasiyeti taşıması yetmez. Bütün siyasi partiler, STK'lar bu hassasiyeti taşımalıdır."
Bu STK'lardan biri de TÜSİAD ve sicilinde gazete ilanıyla hükümet devirme kaydı var. Ancak Yeni Türkiye'de zihinlerdeki bu kıymıktan kurtulma hatırlatması yaptı Erdoğan: "Bizi büyümeden, ilerlemeden alıkoyan, yavaşlatan her ne varsa, onları hep birlikte söküp atmalıyız."
TÜSİAD toplantısı, eskinin tutsağı zihinlerden kurtulma çağrısı aslında. Zira Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi: "Zaman, yumrukları sıkma zamanı değil, tokalaşma zamanıdır."