Cumhurbaşkanı ile günübirlik resmi ziyaret için Tahran'dayız. Uçağın alana inişinden Sadabad Sarayı'ndaki atlı askerlere dek üst düzeyde resmi devlet töreniyle muhteşem bir karşılamaya tanık olduk. İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile kol kola yürüyen Erdoğan'a gösterilen ilgi, nükleer uzlaşıyı tartışan İran halkına mesaj niteliğinde: Gerilim değil zenginlik ve refah istiyoruz.
İran, petrol ve doğalgaz ihracatına rağmen, nükleer geliştirme programı yüzünden ambargo sürecinde... BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya ile Çin (5+1) denetiminde uygulanan ambargo ile İran'ın şu ana kadar AB'den 7 milyar $'ı serbest bırakıldı. Çin, Hindistan ve diğer Pasifik Havzası başta olmak üzere kürenin tamamında tahminen 100 milyar $'lık petro-doları birikmiş durumda.
Ambargo sürecinde BM kurallarına tam uyan ancak ABD'nin abarttığı alanlarda İran ile ticaret yapan Türkiye, 17 Aralık'taki Halkbank'a yönelik operasyonla zarara dahi sokuldu. Şimdi İran, çerçeve anlaşma ile ambargodan arınıp küresel ekonomi ile bütünleşme sürecine girecek.
Gerçi 1 yıldır belli oranlarda bu paralar serbest bırakılıyor. Mesela bir kez 4.2 milyar $ bıraktılar. Japonya, G. Kore, Çin, Hindistan, Tayvan ve Türkiye ile ticaret hiç durmadı denebilir.
Şimdi gelinen noktada doğal komşumuz İran ile ekonomik ilişkileri bir üst düzeye çıkarıyoruz. Heyette yalnızca Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu değil, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Gümrük Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in bulunmasının özel sebebi var. Zira enerjiden gümrük, sağlık ve dış ticarete dek pek çok anlaşma, günübirlik ziyaretin ajandasında yer alıyor.
Ambargolu yıllarda İran, hızla büyüyen nüfus baskısı altında enflasyon ve işsizliğini tırmandırmış durumda. Yoksulluk yaygın hale gelmiş, temel ihtiyaç maddelerine uygulanan sübvansiyonlar yüzünden bütçe dengesi bozulmuş. Yetmezmiş gibi hantal kamu, verimsiz işletmelerin ve devlet tekellerinin ekonomiye bindirdiği yükler, taşınamaz boyuta varmış.
Ambargonun kalkıyor olmasını sokakta dans ederek kutlamaları boşuna değil... Türkiye, tam da bu süreçte, en üst düzeyde bu ülkede ve Cumhurbaşkanı siyaset ile ekonominin A takımıyla, İran'a şu mesajı aktarıyor: Gelin mezhep kavgası, gerilim değil, zenginlik ve ekonomik refah üretelim.
