Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Balkanlar'dan gelen hava

Sırbistan Türkiye İş Forumu'ndayız. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile mevkidaşı Aleksandar Vuçiç, salonu dolduran Türk ve Sırp işadamlarına birlikte hitap ediyor. 8 milyonluk ülkenin yalnızca ekonomide değil, dış politika açısından önemi Balkanlar'dan gelen havayı değiştirmesi...
Hyatt Regency Belgrad otelini dolduran DEİK üyesi işadamlarımız, onlarca toplantıda yüzden fazla ikili görüşmeyle yeni işbirliği yollarını aradı durdu. Davutoğlu ve Vuçiç'in sözleri, DEİK Başkanı Ömer Cihan Vardan'ın toplantının amacına yönelik beyanını doğruladı: "İşbirliklerimizi daha da yoğunlaştırmalıyız."
Başbakan'ın medya ile yaptığı sohbet toplantısında Sırbistan ziyaretine dair ilginç tespiti oldu: "Türkiye'de öyle yoğun gündem var ki, Sırbistan ziyareti bir ikili ziyaret olarak görünüyor. Halbuki Sırp televizyonları benim her attığım adımı neredeyse canlı yayınlayarak veriyorlar."
Sırp Başbakan, basın toplantısında, Rus uçağına dair değerlendirme yaparken "biz küçük bir ülkeyiz" demişti. Davutoğlu bunu hatırlatıyor ve "ben ona jest olarak 'hayır önemli bir ülkesiniz' deme ihtiyacı hissettim" diyor.
Çünkü Türkiye'nin aldığı her karar buralarda çok ciddi yankılanıyor ve Rusya'yla yaşadığımız son gelişmelerden sonra daha da önem kazandı. Rusya'nın birtakım diplomatik siyasi adımlarını Orta Asya, Kafkasya'da ve Balkanlar'da Türkiye'yi rahatsız edebilecek ve kendileri için müttefik addettikleri ülkelere dönük bir çaba içindeler.
Türkiye-Sırbistan ilişkileri iyiyse Balkanlar'da meltem rüzgârı esiyor, kötüyse hani 'Balkanlar'dan gelen soğuk rüzgar' denilen rüzgâr esmeye başlıyor. Çünkü Türkiye'ye yakın olan gruplar ile Sırbistan'a yakın olan gruplar arasında birden gerilim doğuyor. Bosna Hersek'te, Sancak'ta, Kosova'da...
Bizler Belgrad'da Avrupa'ya çıkış yolunu rahatlatırken, güneyimizdeki ateş çemberi daha da dramatik hale geliyor.
Gürbulak'taki personel, sabah 9'da açıp akşam 5'te kapatıyor ve sınır kapısında 20 km TIR kuyruğu birikmişse... Yetmedi bir TIR ancak 9 günde geçiş yapabiliyorsa, ihracat TIR'latmasın da ne yapsın? 60 bin ihracatçının meclisi TİM, inovasyon diyedursun, bu çaresizlik içindeki bazı cesur insanlar, bu ateş çemberini yarmak için inovatif yollar bulabiliyor.
Misal, Metin Can'ın haberindeki "katır sırtında ihracat" çılgınlığı... Çılgınlık diyorum zira yapılan, sıkıştırılmış bir gücün kendine çıkış yolu araması aslında... Bu akıncılar belki 3 tarafı denizler ve 4 tarafı sorunlarla çevrili Türkiye'nin başarı öyküsünü sürdürmesini sağlayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA