Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ İBRAHİM ALTAY

Türk medyasının mantıkla imtihanı

Safsata kabaca 'kusurlu akıl yürütme' demektir.
Daha doğrusu insanın, ki bu insan bir politikacı, yazar, aktivist, her konudan anlayan bir uzman ya da gazeteci olabilir, muhakeme yeteneğini yanlış kullanması, elindeki verileri yanlış yorumlaması, sebep-sonuç ilişkilerini anlayamaması ya da çarpıtması gibi durumlarda ortaya attığı 'sahte argümana' ya da 'hatalı yargıya' safsata denir.
Önyargılar, duygusallık, acelecilik, özensizlik, yersiz göndermeler, abartılı genellemeler, dile hâkim olmamak, konuya vakıf olmamak, bağnazlık gibi faktörler safsata üretiminin başlıca sebepleridir.
Safsata kimi zaman epey ikna edici görünebilir. Kendisine taraftar toplayabilir. Gazetelerde, televizyonlarda günlerce tartışılabilir.
Toplumu derinden etkileyebilir, çatlamalara bölünmelere yol açabilir.
Fakat nihayetinde niteliği değişmez; safsata safsatadır.

***
Yılbaşı gecesi terör, bir gece kulübünde eğlenen masum insanları hedef aldı. 39 kişi hayatını kaybetti, 65 kişi yaralandı.
Saldırıdan hemen sonra bir dezenformasyon fırtınası başladı. Uzun namlulu silah sustu, onun görevini safsata makinesi devraldı.
Hayali ifadelerle durum tasvirleri birbirine karıştı. İnanç ifadeleri, tahminler ve neredeyse temenniler; ampirik ya da bilimsel ifadelermiş gibi pazarlandı. Aralarında hiçbir mantık örgüsü bulunmayan sebepler ve sonuçlar sıralandı.
Saldırganın ve saldırının niteliği hakkındaki bilgilerimiz neredeyse hiç hükmünde olduğu bir zamanda ve ortamda kendilerinde mantık nosyonu teşekkül etmemiş bazı kişiler ortaya çıkıp 'Bu, hayat tarzına yapılmış bir saldırıdır' dediler.
Diğer bazı kişiler de kafalarını sallayıp onayladılar, alkışlayarak bu safsataya desteklerini sundular.
Sanki bu insanlar teröristi yakından tanıyor, onun zihninde dolaşıyor, bize oradan haberler veriyorlardı.
Yahu, madem böyle doğaüstü yeteneklere sahipsiniz, neden saldırıyı haber vermediniz?
Değilseniz neden susup gerçeğin ortaya çıkmasını beklemiyor ya da bunun için çalışmıyorsunuz?
Neden boş ve tutarsız yorumlarınızla gündemi meşgul ediyor, kafa karıştırmak için çabalıyorsunuz?
***

Henüz ilk saatler... Teröristin kim olduğu, saldırıyı nasıl gerçekleştirdiği, bağlantılarının neler olduğu netleşmemiş.
Bu mantık yoksunu kişiler üzülmeyi, yas tutmayı, insanların acılarına saygı duymayı, teröre karşı birlik olmayı filan unutmuş, acıları siyasi ranta tahvil etmenin yollarını arıyorlar.
Ve sonuçta başarıyorlar...
Saçma sapan bir 'yaşam tarzı' tartışması başlatıyorlar.
Teröristin öfkeli bir yalnız kurt değil de profesyonel bir katil olduğu, Türk vatandaşı dahi olmadığı ortaya çıktığı halde günlerdir kamuoyunu bu safsata ile oyalıyorlar.
Bütün önermeleri yanlış çıktığı, bütün argümanları çürüdüğü halde yaylım ateşine devam ediyorlar.
Terörün silahla yapamadığını ağızlarıyla ve parmaklarıyla yapmaya çalışıyorlar. Pek tabii, bu amaçlarına ulaşmak için de medyayı kullanıyorlar. Medyamız, safsatanın en büyük yardımcısı, bu tuzağa kolaylıkla düşüyor.
Dikkatli olmakta, bu ateşe odun taşımamakta yarar var.

***


Meslek kuruluşlarına çağrı

Memleketimizde bu kadar meslek kuruluşu, derneği, cemiyeti, sendikası, konseyi vs. var. Her konuda çıkıp bildiri yayınlıyorlar.
En tabii haklarıdır, elbette yayınlasınlar.
İfade alıyorlar, kınıyorlar, lanetliyorlar. Bunda da sorun yok; ne yapıyorlarsa yapmaya, en azından denemeye devam etsinler.
Yayın kısıtlaması ya da yasağı kararlarını da, genellikle haklı olarak, eleştiriyorlar. Buyursunlar eleştirsinler.
Fakat arada bir de olsa iğneyi kendilerine batırmayı ihmal etmesinler.
Ülkemiz maalesef on yıllara yayılan bir terör saldırısı altında...
Buna rağmen terör haberleri konusunda uzmanlaşamadığımız, ahlaki bakımdan uluslararası standartların altında kaldığımız ortada.
Resmi makamların terör haberleri konusundaki yaklaşımını beğenmiyorsunuz, amenna. Etik ilkelerin belirlenmesi ve denetimi gazetecilerin uhdesinde olmalı, eyvallah.
Peki sizler terör haberlerinin nasıl verilmesi gerektiğini tartışmak, bu konuda etik ilkeler ortaya koymak için ne bekliyorsunuz?
İnisiyatif almanız, geniş kapsamlı bir tartışma başlatmanız, en azından üyeleriniz arasında anlayış birliği sağlamaya yönelik adımlar atmanız için medya terörünün daha ne kadar canavarlaşmasını bekliyorsunuz?
Yoksa bu kargaşadan ve tahribattan memnun musunuz?

***


Algı inşası

"Gece kulübüne saldıran terörist Noel Baba kıyafeti giyiyormuş." Saldırının üzerinden bir saat bile geçmemişken ortaya atılan iddialardan biri bu.
Pek çok kanalda ve internet sitesinde yayınlandı. Yalan olduğu ortaya çıktı.
'Mekân sahibi ABD büyükelçiliğinin kendilerine saldırı ile alakalı istihbarat verdiğini' söylemiş. Hürriyet gazetesinin internet sitesinde yayımlanan bu iddia da bizzat mekânın sahibi tarafından yalanlandı.
Sorun şu ki böyle durumlarda gerçek ayakkabılarını giyene kadar yalan dünyayı dolaşıyor.
Bu tür yalan haberler yanlış algılar inşa etmeye ve dikkatleri başka yönlere çekmeye hizmet ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA