Yüksek Seçim Kurulu kararları aslında Türkiye'yi hapishaneye çeviren bir zihniyeti ortaya koyuyor. Bu zihniyeti her alanda görmek mümkün... Dün YSK kararları üzerine konuşan İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal'ı izlerken şaşırıp kaldım. Kocasakal, yasalara göre Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin "terör suçu" işlediklerini bu nedenle milletvekili olamayacaklarını söyledi.
Kocasakal'dan sonra konuşan isim ise AK Partili Ahmet İyimaya idi. İyimaya, rakibi olan Zana ve Dicle için şu mealde şeyler söyledi:
"Cezalarını çekmiş insanların seçilme hakkına saygılı olmalıyız. Hukuku özgürlüklerden yana yorumlamalıyız. Baro başkanı marjinal bir yaklaşım sergiliyor."