Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Bahçeli’nin seçim çağrısı sürpriz değil

Siyasette yeni bir dönemin startı verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'den gelen "erken seçim" teklifine olumlu cevap verdi ve seçim tarihini açıkladı: "Seçim konusunu ülke gündeminden bir an önce çıkarmamız şarttır.
Bahçeli ile istişareler neticesinde seçimlerin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılmasına karar verdik."
Aslında siyaset kulislerini yakından izleyenler için bu noktaya geliş ve MHP lideri Bahçeli'nin erken seçim çağrısı sürpriz değil, beklenen bir çağrıydı. Çünkü 8 Nisan'da yazdım, Ankara'da AK Parti ve MHP'li siyasi aktörler "seçim yok" deseler de kamuoyunda erken seçim beklentisi vardı ve piyasa da satın almıştı.
Bunun iç ve dış siyaset odaklarından kaynaklanan nedenleri oldu- ğu gibi yerel seçimlerin öne alınması gibi bir nedeni de vardı.
Bahçeli'nin çıkışını sarsıcı yapan ise "artık seçim olmaz" denilen bir zaman diliminde devreye girip erken seçim istemesiydi.
Bahçeli, özellikle Türkiye'ye yönelik iç ve dış kuşatmalara dikkat çekmiş ve Türkiye'nin kurulacak oyunları bozması gerektiğini söylemişti. Şu sözleri bunun işaretiydi:
"Türkiye'nin sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım 2019'a istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır." Bu kaygıları, Cumhurbaşkanı Erdoğan da paylaşıyordu: "Gerek Suriye'de yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, gerek Suriye ve Irak merkezli olarak bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler Türkiye'nin bir an önce belirsizlikleri aşmasını zorunlu hale getirmiştir." Bu kararların alındığı son 24 saatin müthiş heyecanlı geçtiği çok açık. Elbette Bahçeli'nin önceki gün yaptığı açıklama bir anda ortaya çıkmış değil. Bir ön hazırlığı olduğu, parti yönetimiyle tartışıldığı biliniyor. Bu çıkış, uzun süredir seçim hazırlığı yapan AK Parti'nin büyük çoğunluğu için sürpriz olsa da sarsıcı değildi. Bu yüzden Bahçeli'nin açıklamasından hemen sonra AK Parti'de yoğun bir çalışma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gece çok hızlı bir biçimde, parti yönetiminden danışmanlarına hatta siyaset uzmanlarına kadar bir dizi insandan görüş aldı. Soru netti: Seçimlerin erkene alınması doğru muydu?
Gelen cevaplar ezici çoğunlukla seçimlerin erkene alınması doğrultusundaydı. Geriye bir tek tarih kalıyordu. O da 24 Haziran olarak belirlendi. O tarih de isabetliydi çünkü 26 Ağustos tatil dönemi olduğu, 4 Kasım tarihi ise işi uzatacağı için tercih edilmemişti.
Erken seçim tam anlamıyla erken yapılmalıydı ve spekülasyonlara meydan vermemeliydi.
Öyle de oldu ve seçim mevsimi açıldı. Bu noktada başta CHP olmak üzere muhalefetin ne yapacağı daha çok konuşulacak.
CHP "hodri meydan" dese de seçime hazırlıksız yakalandığı çok açık. Özellikle aday belirlememesi ve yerel seçimlerin önce yapılmaması CHP'lileri şaşkına uğrattı. Uğrattı çünkü CHP siyaset üretmek yerine siyaset mühendisliğiyle meşguldü.
Oysa eski genel başkanları Deniz Baykal, daha 16 Nisan referandumunun ertesi günü CHP'yi uyarmış ve Kılıçdaroğlu'na şu net öneriyi getirmişti:
"Ya genel başkan olarak cumhurbaşkanlığı adaylığınızı açıklayın ya da kim aday olacaksa o CHP'nin başına geçsin."
Bu ruh hali diğer muhalefet partileri için de geçerli. O cephede yer alan İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi de bu hız karşısında abandone olmuş durumda. İttifak mı yapacaklar yoksa tek tek mi yarışa girecekler henüz belli değil.
Siyasi tablo böyle... Türkiye 24 Haziran'da bir kader seçimine gidiyor. Bu seçimi kader seçimi yapan ise "yerli ve milli duruş"la siyaset üretenler ile "küresel güçler"e umut bağlayanlar ve siyaset mühendisliği yapanlar arasında bir seçim olması...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA