Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Her taşın altından BAE çıkıyor

Bir süre önce Suriye'den Libya'ya uzanan hattaki siyasi gelişmelere değinmiş ve şu soruyu sormuştum: "Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan Birleşik Arap Emirlikleri neden CHP'den İP'e hatta Deva Partisi'ne muhalefetin gündeminde değil?"
Çok değil bu yazıdan birkaç gün sonra farklı nedenlerle de olsa Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilginçtir bu kez de Netflix'le birlikte Türkiye'nin gündemindeydi.
Netflix biraz zorlama da olsa "dizisever" Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan'ı eleştirmek ve Z kuşağı- nı avlamak için yaptıkları bir atraksiyon nedeniyle gündeme gelmişti. BAE ise uzun zamandır Türkiye'nin gündemindeydi ve Libya meselesi işi çok daha sıcak hale getirdi.
Çünkü Libya'da, Fransa ve Mısır'dan çok daha fazla BAE, Türkiye'nin karşısına çıkıyor, çok farklı cephelerden saldırıyordu. Hatta Rusya'nın Libya'da paralı askerlerle bulunmasını bazı uzmanlar petrolden çok BAE'nin verdiği büyük paralara bağlıyordu.
İşin doğrusu BAE ve Netflix birbiriyle de yakından ilişkiliydi. Biri devletçik, diğeri de TV platformu olmasına rağmen ikisinin ortak noktası Türkiye düşmanlığıydı.
Netflix'te yayınlanan ve Türkiye karşıtı birçok dizi ve filme BAE destek veriyordu. 365 Days filmi gibi.
Sadece bu da değil, BAE, ABD'li Genomedia Studios'un 40 milyon dolarlık ve tamamen Osmanlı'yı kötülemek üzerine kurulu en büyük projesi "Ateş Krallıkları" dizisinin de sponsoruydu.
Tabi 1 milyon nüfuslu BAE'nin Türkiye düşmanlığı dizi ve filmlerle de sınırlı değildi. Kriter dergisi Şubat 2020 sayısında "BAE'nin Bölge Siyaseti"ni ele almış incelemişti. Gökhan Ereli'nin kaleme aldığı "Türkiye Karşıtı Lobi Faaliyetleri" başlıklı yazıda, BAE'nin başta ABD olmak üzere Batı merkezlerindeki en önemli lobi firmalarını paraya boğarak Türkiye düşmanlığında sınır tanımıyordu. BAE, 15 Temmuz darbe sürecinde de açık açık Türkiye'ye karşı FETÖ'yü destekledi. Türkiye'nin terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride aradığı Muhammet Dahlan aracılığıyla FETÖ ve YPG'ye milyon dolarlar aktardığı biliniyor ve yabancı basında da çokça yazıldı.
BAE, çok sayıda FETÖ yanlısı medya platformuna da destek verdi.
Peki BAE gibi küçük bir ülke neden Türkiye'ye karşı böylesine düşmanca bir tavır aldı ve alıyor?
Arap Baharı'yla başlayan ve Türkiye'nin Katar'la ilişkisine kadar uzanan birçok neden var. Ama çok daha derinlerde, BAE Prensi Muhammet bin Zayid'in Batı tarafından özel olarak yetiştirilmesinin katkısı büyük. Bu nedenle Suudi Prensi Bin Salman'la birlikte Batı tarafından küresel dönemin "laik ve çağdaş" siyasi aktörleri olarak sunuldu. Yani işin arka planında ABD ve İsrail derin aklının bölgesel hesapları vardı. O hesapları bozacak en büyük engel ise Türkiye ve Başkan Erdoğan'dı. Bu nedenle BAE başta Türkiye olmak üzere Türkiye benzeri duruş sergileyen herkese saldırıyordu. Dünyaca ünlü Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı Türkiye'de katletmelerinin nedeni de buydu.
Batı'nın aparatı BAE, o kadar pervasızdı ki Anadolu Ajansı'nda yayınlanan şu rezalete bile imza attı.
Tunus'un en önemli siyasi hareketlerinden Nahda'nın Şura Konseyi Başkanı Abdülkerim el-Harun, AA'ya verdiği demeçte şöyle diyordu:
"BAE, Nahda'yı iktidardan ve Tunus siyasetinden uzaklaştırmak için Sibsi'ye astronomik paralar teklif etti. Sibsi vatansever bir devlet adamı olarak bu teklifi reddetti."
Dikkatinizi çekiyor mu, Türkiye'de CHP dahil hiçbir muhalefet partisi Birleşik Arap Emirlikleri'nin Türkiye'ye neden saldırdığını sorgulamıyor? Bölgede kavga çıkaran Türkiye mi yoksa onlar mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA