İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in "Yüzyılın yolsuzluk dosyası" diye nitelediği "İmamoğlu Suç Örgütü" iddianamesi deşildikçe siyasetten iş dünyası ve medyaya birçok insanın bulaştığı devasa bir ilişkiler ağı ortaya çıkıyor.
Önceki gün iddianamede "büyük vurgun" olarak yer alan toprak döküm yolsuzluğuyla ilgili siyasi bir bağlantıdan söz etmiştim. İddiaya göre toprak döküm işinde İmamoğlu'nun ortağı olan Murat Gülibrahimoğlu'nu İBB'ye yönlendiren, referans olan isim İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'ydu... Etkin pişmanlıktan yararlanan bazı şüphelilerin dile getirdiği bu iddiayı Kemerburgaz'da petrol istasyonu sahibi işadamı da doğruladı ve Dervişoğlu'nun Gülibrahimoğlu ile sık sık kendi bürosunda buluştuklarını söyledi.
Aslında işin bu gizli kapaklı yanı bilinmese de İyi Parti'nin İmamoğlu'na açık destek verdiği biliniyor. O dönemde CHP'nin adayı İmamoğlu, aynı zamanda hem İyi Parti'nin hem de gizli ortakları HDP'nin adayıydı.
Zaten seçim sonrası İBB'nin şirketleri, yönetim kadroları ve yeni alınacak elemanları bu üç parti arasında paylaşılmıştı. Yüzdeleri bile belliydi.
Burada ilginç olan, bu açık ortaklık ile gizli kapaklı yapılan siyasetin finansmanı arasında nasıl bir bağ kurulduğuydu. CHP'deki şaibeli kurultayla bu ilişki az çok deşifre oldu.
Peki İyi Parti'yle bu kirli yapının bir ilişkisi var mıydı?
Dervişoğlu-Gülibrahimoğlu görüşmesi tam da bu nedenle önemli... Bu ilişkiyi yazınca tecrübeli bir siyasetçi, Akif Serdar Önder isimli bir kişinin 10 Kasım 2025 tarihli bir tweet'ini gönderdi. Önder'i kamuoyu tanınmayabilir ama İyi Partililer iyi tanıyor. Eski genel başkanları Meral Akşener'in en yakın adamlarından biri. O tweet'iyle "İmamoğlu Suç Örgütü" iddianamesi daha açıklanmadan şöyle bir not paylaşmıştı:
"Genel Başkanımızın bugüne kadar hiçbir belediyeyle siyasi muhataplık dışında bir ilişkisi; bir mali alışverişi, kazancı, elini kolunu bağlayan bir prangası olmamıştır. Genel Başkanımızın İBB soruşturması kapsamında kaçan işadamlarıyla, Murat Gülibrahimoğlu gibi isimlerle hiçbir ilişkisi olmamıştır."
Hayret, Akşener neden bu sözleri söyletme ihtiyacı duydu acaba?
Herhalde belediyeler ile "kazanç" ilişkisi olanları ya da "hafriyatçı Gülibrahimoğlu gibi kaçak işadamlarıyla bağ kuranları" iyi biliyor ve tanıyor ki net mesaj gönderiyor. Bu durumda Dervişoğlu sussa da Akşener mutlaka konuşmalı ve özellikle İyi Parti'yi çökertme operasyonunu anlatmalı.
***
EGE'DE YENİ BİR 'MOLA' MERKEZİ
Henüz sokağa yansımasa da yeni ekonomik program ekseninde yürütülen enflasyonla mücadelede düşüş seyri devam ediyor. Gerçi hâlâ hayat pahalılığı can yakıyor ama gidişat ve ekonomideki büyüme umut veriyor. Sadece savunma sanayiinde, teknolojide, enerjide ya da konutta değil, derin sıkıntının yaşandığı tekstil ve gıda alanında da ciddi yatırımlar var.
Bir süre önce İzmirli Tekinalp ve Uygur aileleri tam da böyle bir zamanda cesur bir yatırıma imza attı. Önümüzdeki mayıs ayında İzmir-Aydın otobanı üzerinde 20 bin metrekarelik Selçuk Outlet Park projesi yükselecek. Proje ortaklarından sevgili Mehmet Tekinalp, Efes, Kuşadası ve Bodrum'u da kapsama alanına alan bu yatırımın tekstil sektörüne hareket getireceğini söylüyor. Bu yüzden sektörün ünlü markaları tam kadro oradaydı.
En başta da tekstil dünyasının duayen ismi Abdullah Kiğılı... Avva'dan Volkan Atik, Boyner'den Serdar Sunay, BG Store'dan Seyidullah Nebati, Han Spaces'ten Avi Alkaş ve İpekyol'dan Nejdet Ayaydın...
Kiğılı umutlu olduğunu söylüyordu: "Bizim sektörün zor durumda olduğu bir dönemde böyle bir yatırıma imza atılması çok çok önemli ve cesurca."