Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Fotoselli köpeğimiz var şinanay da şinanay

Ben mi yaşlandım? Yoksa zaman mı şaşırdı? Ya da anneler ve çocuklar mutluysa, alanın da verenin de yüzü gülüyorsa ben mi yanlış anladım her şeyi?
Yani şimdi bu oyuncağa bayılmam mı lazım yoksa sinirimden çatlamam mı?
Takdir mi edeyim, gıcık mı kapayım?
Ne yapayım, ne?
Kafasında kırmızı üstüne beyaz puantiyeli Mickey tacıyla sarışın küçük bir kız çocuğu ve minicik köpeği geliyor karşıdan. Kız küçük dediysem dört artı dört artı dörde göre almış başını gitmiş, az sonra ilk dörtlemesinden mezun olacak.
Neyse, o konu insanı çocuk doğurma fikrinden bile soğutabilir o yüzden görmesin gözlerim, duymasın kulaklarım.
Ne diyordum... Kız ve köpeği geliyor karşıdan. Ay ne şeker, bembeyaz bir şey... aaa... gariplik var.. robot mu ne...
Meraklıyım ya sordum kıza. Meğer köpek canlı değil oyuncakmış. FRF denen bir şey, kedisi, köpeği, midillisi varmış.
Sanki gerçek gibi, yürüyor yanında, yaklaşan olursa havlıyor.
Bildiğiniz fotoselli köpek. Kemiği var, tasması var, uzaktan kumandası var. Bas sağa sağa gitsin, bas sola sola...
Sevince sevinç hırlaması bile yapıyor, kuyruğunu sallıyor. Topunu atınca peşinden koşuyor.
Akıl almaz bir durum. Önce şaşırıyorum, sonra gülümsüyorum sonra da dehşete kapılıyorum.
Ya yıllar sonra bütün hayvanlar böyle olursa. Çocuklarımızın kedisi, köpeği bile sanallaşırsa.
Bu kadarı bünyeme fazla geliyor sanki. Tamam, altı üstü oyuncak olabilir size göre ama ne bileyim sanki her şey gerçekliğini kaybediyor gün geçtikçe.
Korkuyorum işte. Dokunamamaktan, hissedememekten, tablet misali bir hayata sürüklenmekten, suretlere mecburcu olma fikrinden. Cevabını bir türlü bulamıyorum işte; gerçeğin suçu ne?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA