Ankara 1. Ağır Ceza mahkemesi, evlenme teklifini kabul etmeyen TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı 16 yerinden bıçaklayarak öldüren Orhan Munis'in suçunu 'tasarlayarak öldürme' saymamış.
Peki sebep? Sebebimiz; 'aşırı sevgi.'
Bakınız; 'İçindeki tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisi ve ruh hali üzerinde yarattığı hiddetle yanına bıçak alarak maktule ile her zaman buluştukları parka gitmesi ve o hiddetin sonucu olarak maktuleye bıçak darbelerini vurmasıyla' şeklinde açıklanarak.
İşte bu kadar. Hayat dediğin ne ki. Aşktanmış yani. Duygusal çöküntüdenmiş.
Yahu siz ne diyorsunuz; bu olsa olsa bir skandal olabilir. Yoksa ben mi yanılıyorum.
Savcı tasarlayarak öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediyor. Mahkemeden 'aşktandır o aşktaaan, aşırı sevmiş çocuk n'apsın' kıvamında bir açıklama çıkıyor.
Tutku derecesinde seven herkes gidip birini on altı yerinden bıçaklayabilir yani? Öyle mi? Öldürebilir. Sizin kızınızı da...
Zaten cümlemizin kafası bu sevgi, aşk konusunda karışık. Sevmeyi kafeslemek, dövmek, haklarını elinden almak, taciz etmek, öldürmek, bıçaklamak, boğmak, kesmek, zannediyoruz.
Bizim birbirimize ettiğimiz ne kötülük varsa hepsi aşırı sevgimizden.
Yani ben anlayamıyorum, anlayan varsa çıksın anlatsın; adam kadını aşırı manyaklığından, aşırı sapıklığından, aşırı ruh bozukluğundan on altı yerinden bıçaklamıyor da aşırı sevgisinden bıçaklıyor öyle mi?
Daha da bi'şey demiyorum, bu bana çok aşırı geldi.