Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

2015'ten akılda kalacak lokmalar

Antişeker trendi... Dünyanın en iyi restoranları listesinin yenisi: Mikla... Şarküteri korkusu... 60 kilo veren şef Şemsa Denizsel... Birlik, beraberlik, barış çağrışımlı Tel Tel Helva...

En hararetli düşmanlık: Anti şeker trendi

Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım' lafı tedavülden kalktı, kalkıyor. Bu yıl, resmen şeker düşmanlığı yılıydı. Anti şeker kampanyaları aldı yürüdü, etraf That Sugar Film'i seyredip tatlıdan midesi bulananlarla doldu. Çayı, kahveyi şekerli içenler, hâlâ baklava, kadayıf yiyenler neredeyse sokağa tükürenlerle bir tutulacak artık.

En havalı listeye giren restoran: Mikla

Çoğu 'En İyiler' listesi, 'en'i geçtik, 'iyi' bile olmayan isimlerle sinir eder. İngiliz Restaurant dergisinin her yıl yayımladığı 'Dünyanın En İyi 50 Restoranı' listesiyse (İkinci 50'yle beraber 100'e tamamlıyorlar) türünün en saygın örneğidir. 837 kişilik bir şef, restorancı, eleştirmen, gurme ve gurman ordusunun oylarına başvurur. Noma'yı Noma yapan, El Celler De Can Roca'yı baş tacı eden listede bizim için de bir sürpriz vardı bu yıl. 96. sıradan Mehmet Gürs'ün Mikla'sı göz kırpıyordu. Alkış!

En ünlü gastro misafirler: Roca biraderler


Gastronomi âleminin en babalarından, demin bahsi geçen Restaurant dergisinin iki kere bir numaraya oturttuğu üç Michelin'li Katalan El Celler De Can Roca, Girona'daki dükkânı kapatıp bize geldi yaz sonu. Ailecek. Önce MSA'da workshop verdi, sonra da Neolokal'de tadım daveti vardı. Her tabağın dibimizi düşürmediği konusunda hemfikirdi herkes ama unutulmaz bir deneyimdi.

En inanılmaz sayıda kilo veren isim: Şemsa Denizsel


Şemsa Denizsel'i nasıl biliriz? Kantin adıyla Nişantaşı'nın en kişilikli lokantasını açtı, 'Yeni İstanbul Mutfağı' diye koydu çerçevesini, bu yıl 15'inci yılını kutladı. Sırf iyi yemek yapmayı değil, işletmeciliği de bilir. Akıllıdır, komiktir ve şişmandır. Hatta obez. İşte bu son kısım, artık tarih. Bu yıl, hayatta tanıdığım tek bir kişinin yılı olacaksa, Şemsa'nın yılı! Geçen seneki kilosunun tam yarısını vererek, kendinden eski kendini çıkartıp yeni bir insan doğurdu. İnanılmaz bir başarı öyküsü, yeni Fey (Fatoş Yalın) gardırobuyla göz kamaştırıcı bir görüntü. Çok fazla bravo!

En tatlı gösteri: Mutfak ve İtiraflar


Sahnede mutfak var. Çok güzel müzikler, lastik esnekliğinde insanlar (Dünyanın en iyi sirk topluluklarından Les 7 Doigts de la Main), kâh matrak kâh dokunaklı türlü çeşit iç dökme ve iç hoplatan aksiyon var. Havada, mutfağın insanları yakınlaştırdığı duygusu... Çok tatlı bir gösteri 'Mutfak ve İtiraflar'. Bayıldım. "Hayat mutfakta pişer" diyor, fevkalade doğru diyor. İKSV getirdi, Zorlu PSM'de. Bugün son. İmkânı olan ve yer bulan hemen gitsin.

En iyi avm restoranı: Cantinery


AVM demek ille de fast food demek değil; Akmerkez'in Papermoon'u, İstinye Park'ın Masa'sı gibi iyi ve iddialı restoranlar da görüyoruz yıllardır alışveriş merkezlerinde. Bu yılınki de Zorlu'daki Cantinery. En hem yenilikçi ve yaratıcı hem lezzetli AVM mutfağı onunki. Zencefilli bir havuç çorbası yapıyorlar ki, aman Allahım, o ne nefaset! Sadece kızarmış ekmeğe tereyağı sürerek bile tatmin olunabilir burada, o derece standardın üstü bir tereyağı veriyorlar.

En gülmekten püskürten cehalet: Kalamar tamiri


Bir dönem dehşete düşerek izlediğimiz Yemekteyiz programından unutamadığım bir bölüm vardır. Deniz mahsullerine çok meraklı olan yarışmacı, sıra kendisine geldiğinde, çok da özenerek kalamar dolma yapar. Misafir olarak yemeğe oturan yarışmacılardan körcahil ama tamgüven bir hanım kızımız, "Ama yaaaneee bu nasıl kalamar ki..." der, "Kalamar dediğin halka halka olur." Denizde halka formunda 'yetişiyor' sanıyordur kalamarı! Bu yıl bu hikâyeyi hiçleştirip çıtayı birkaç basamak yukarı taşıyan bir ilave duyduk. Değerli Hülya Ekşigil dedi ki "Vedat Milor'un programında Cibalikapı'nın Behzat'ı anlattı. Bütün tava yaptığı kalamarı gören bir müşteri 'Halkaları nasıl böyle birleştiriyorsunuz?' diye sormuş!"

En birlik beraberlik mesajlı tatlı: Tel tel helva


Tatlıyla başladık, öyle bitirelim. Bu yıl tanıştığım, sırf tadıyla değil hazırlık süreciyle de en acayip tatlı, Çorum'un Tel Tel Helva'sıydı. Pişmaniyenin 'atası' kendisi. Çok meşakkatli ama bir yandan da buluşturan, birleştiren, kaynaştıran, eğlendiren bir yanı var. Soğuk kış gecelerini şenlendiren, yaparken insanları sosyalleştiren bir tatlı. Kadınlar ve erkekler bir araya gelerek saatler boyu, sayısız tur çekerek tel tel, incecik, ip gibi, pişmaniyemsi kıvama getiriyor şekeri. Çok emek istiyor, hata affetmiyor. Birlik beraberliğin, dostluğun, kardeşliğin, paylaşımın, birlikte yol almanın önemini hissettiriyor. Bir kişi çuvallarsa, sistem çöküyor çünkü. Tel Tel Helva gibi bir yeni yıl dileyelim. Barışın, dostluğun, bir arada yaşamanın, paylaşmanın keyfinin çıkarıldığı, tatlı, mutlu, bereketli bir yıl olsun. Ağzınızın tadı hiç bozulmasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA