Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Bilim ve bisküvi

Boston’daki Harvard Üniversitesi’nde Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu’ndaydık. Gastronominin babası Savarin’den bisküvinin babası Sabri beye uzandık...

Ne demiş? Tatlı sırasında peynirin mevcut olmadığı bir sofra, tek gözü olmayan güzel bir kadındır. Başka ne demiş? Ulusların kaderi, beslenme tarzlarına bağlıdır. Daha başka neler demiş? Hayvanlar karınlarını doyurur, insan yemek yer, yalnızca akıllı insan yemek yemeyi bilir... Yeni bir yemeğin keşfi, insan ırkının mutluluğuna, bir yıldızın keşfinden daha çok katkıda bulunur... Aşçı sonradan olunur ama ızgara et pişirme yeteneği doğuştan gelir... Bana ne yediğini söyle, sana ne olduğunu söyleyeyim... Kim demiş? Jean Anthelme Brillat- Savarin. Fransız Savarin peyniri, Savarin kek kalıbı ve Savarin gatosuna adını veren zat. Düşük karbonhidrat diyetinin babası, hatta pek çoklarına göre gastronominin pederi. Sağ olsa ve salı günü Boston'daki Harvard Üniversitesi'nde gerçekleşen sempozyuma katılsaydı, çok memnun ayrılırdı kesin.

GASTRONOMİ, BİLİMİN NERESİNDE?
Savarin hukuk, kimya ve eczacılık eğitimi aldıktan sonra avukatlık, Yargıtay üyeliği, hatta keman hocalığı bile yapıyor ama esas gastronomiye adıyor kendini. En büyük isteği kimyaya, tıbba ve astronomiye başvurarak mutfak sanatını bilim sırasına sokmak... Çok düşkün bilime... "Ben özellikle doktorluk heveslisiyim" diyor 'Lezzetin Fizyolojisi ya da Yüce Mutfak Üzerine Düşünceler' adıyla Türkçe'ye de çevrilen kitabında. "Bu bende neredeyse tuhaf bir takıntı. Doktor Cloquet'nin tez sınavına profesörlerle birlikte onlara ayrılan kapıdan girdiğim sırada, toplantıyı varlığıyla onurlandıran bu etkileyici yabancı profesörün kim olduğunu birbirlerine soran öğrencilerin meraklı fısıldaşmaları anfiyi doldurduğunda hissettiğim haz, o günü hayatımın en güzel günlerinden biri haline getirmişti." İşte bu yüzden diyorum, parlak çocukların cirit attığı, bizim de dostlarımızın yeni doğan bebeklerinin göbek bağını gömdüğümüz Harvard Yard'da olsaydı salı günü Savarin, hayatının en güzel günlerinden birini daha geçirirdi muhakkak! Harvard Üniversitesi'nin, Harry Potter meraklılarının çok iyi bileceği, 'Hogwarts vs. Harvard' diye pek çok kıyaslamaya da ilham veren harikulade haşmetli salonunda (Annenberg Hall / Memorial Hall) düzenlenen sempozyum, gastronomiyi tam da onun hayal ettiği gibi bilim olarak değerlendirdi çünkü. Ne yiyorsak oyduk... Sabri Ülker Vakfı ev sahipliğinde ikincisi gerçekleşen Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu, Nobelli efsane isimlerle genç bilim insanlarını buluşturdu. Günün sonunda 5. Sabri Ülker Bilim Ödülü'nün kazananı da açıklandı: Hiç teklemeyen konuşmasıyla 'Helal olsun' dedirten Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz, MIT'de (Massachusetts Instıtute of Technology) Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nde öğretim üyesiydi. Proje başlığıysa 'Hastalıklarda Kök Hücrelerin Diyetle Kontrolü'ydü. Yılmaz, özellikle beslenme bozukluğu durumunda ve yaşlanma sürecinde oluşabilecek kanser ilişkili sorunların tedavisinde farklı beslenme tiplerinin bağırsak kök hücrelerinin biyolojisini nasıl etkilediğini ortaya çıkardı.

BİSKÜVİ DUAYENİNİN ANISINA
Sabri Ülker, Türkiye'nin bisküvi duayeni. Ailesi onun adını yaşatmak, hem de beslenme ve sağlık açısından toplumu aydınlatmak için 2009'da kuruyor onun adını verdiği vakfı. 2014'te de Yıldız Holding'in desteğiyle dünyanın 'en'lerinin başında gelen Harvard bünyesinde, Sabri Ülker Merkezi kuruluyor. Burada Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil liderliğinde acayip çalışmalar yapılıyor. Bisküviden bilime parlak bir yol uzuyor, gastronomi bilimle buluşuyor. Gökhan hocayla sohbetimizi de haftaya bırakalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA