Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

Alevi meselesi kalbimde bir yaradır

Yeni Türkiye'nin en büyük eksiği Aleviler. Yeni Türkiye fotoğrafının Alevi kısmı bomboş...

Alevileri altı kere kitle halinde katleden(Dersim, Maraş, Çorum, Malatya, Sivas, Gazi) eski rejim büyük oranda devrildi. Bu eski rejimin kodamanları geri dönmek için her türden pis yöntemi deniyor. Şu sıra en önemli umutları PKK'nın katliamları. Fakat başaramazlar. Bu toplumun çoğunluğunun ortak bilinci her zaman onları boğar. Eski rejim koalisyonunda Alevilerin bulunması imkansız, eğer böyle birşey varsa, bu çok büyük bir trajedidir çünkü Alevilerin katili bizzat eski rejimin Ergenekon devletidir... Alevi meselesinde hem muhafazakar-demokratlar hem liberal-demokratlar inisiyatif almak zorunda.Yeni rejimin büyük fotoğrafında Alevilerin belli bir kısmı olmalı, olabilmeli. Şu an-istisnalar hariç-hiçbir Alevi yurttaş bu fotoğrafa dahil değil...Bu durum beni kaygılandırıyor ve hüzünlendiriyor. Böyle bir mezhepsel bölünme ve gerilim iyiye işaret değil...

BİR ACI HATIRA
Bu satırları yazarken bundan dört sene öncesini hatırlıyorum...2 Temmuz 2008'de ben de Alevi kardeşlerimin acısını paylaşmak için Sivas'taydım. 2008'in Temmuz ayında Madımak katliamının 15. yılı anılırken bir yandan da Cumhuriyet tarihinin en önemli davasında çok kritik gelişmeler meydana geliyordu. Ergenekon soruşturmasında yaşananlar "Sonuna kadar" gidilebileceği yönündeki umutlarımızı tazelemişti. Fakat 1 Temmuz sabahından itibaren bu olumlu süreç başlarken, hemen arkasından gelen 2 Temmuz'da, Madımak katliamının anılması yine büyük oranda Ergenekon zihniyetinin arzuladığı yönde gerçekleşti... 33 insanımızın diri diri yakıldığı bu kara gün, bir gün önce gözaltına alınanların zihniyetiyle, Ergenekon terör örgütünün söylemiyle anıldı...

O gün Sivas'ta,bazı kimseler Madımak katliamıyla, Ergenekon soruşturması gereği gözaltına alınanları aynı "haksızlık" ekseninde andı. Buna bizzat şahit oldum. Katliamı sözde anmaya gelmiş bu ya ahmak ya alçak zihniyet şöyle bir kurgu oluşturuyordu: Ortada "gerici-şeriatçı" bir yapı var, bu gerici yapı Madımak'ı yakıyor, Alevileri katlediyor. Ergenekon soruşturması bağlamında darbeci generalleri içeri alan da aynı gerici yapı. Sudan bahanelerle "vatansever" insanlar gözaltına alınıyor. Dün Madımak'ı yakanlar bugün de "Ergenekon tertibi"ni yapıyor... Utanmadan bunları bangır bangır söyleyenler vardı o gün Sivas'ta. Böyle sapkınca ve alçakça sözler duydum ve açıkçası midem bulandı...

Türkiye Alevi toplumu bunları hak etmiyordu, Aleviler bu acının, bu katliamın bu derece istismar edilmesine daha fazla dayanamazlar, dayanmamalılar diye düşünmüştüm...

ALEVİLER VE KEMALİZM
Bu katliamın anılmasını bile ahlaksız dünya görüşleri için payanda yapmaya kalkan zihniyet bizzat o insanların yanmasına seyirci kalan, dahası böyle bir katliamın olmasını kışkırtan, güç kazanmak için toplumsal çatışmanın şiddetlenmesini işlevsel bulan zihniyetti... Bu zihniyettir ki bu toplumun gerçek anlamda kara deliği olan Alevifobi histerisinden zihni ve kalbi sakatlanmış kitleleri kışkırtmış, yönlendirmiş ve gözü dönmüş kitle bu kıyımı yaparken de seyretmiştir...

Aslında Kemalist söylemden en etkilenmiş, en damardan Kemalist cümleleri sarf edebilen Aleviler bile sezgisel olarak kendini araç olarak kullanmak isteyen bu zihniyetin farkında. Ben bunu hep gözlemliyorum. Bu ülkenin sahici özgürlükçü-demokratları bu noktayı iyi bilmeli. Alevilerin tümü, hiçbir şekilde yaşananlara müdahale etmeyen devletin güvenlik güçlerini iyi biliyorlar... O kıyımcı kitlenin bazı köktendinci sloganlarını hatırladıkları kadar "En büyük asker bizim asker" diye insanlar yanarken dakikalarca bağırıldığını da hatırlıyorlar. Bunları bizzat anlatan, aktaran onlar... 2 Temmuz katliamı olurken, insanlar alenen herkesin gözü önünde diri diri yanarken, bölge askerî yetkilisinin ısrarla asker göndermek istemediğini, gönderilen askerlerin hiçbir şey yapmadan o kitle etrafında bekletildiğini, askerlerin başındaki komutanın gözü dönmüş kitleyle gayet yakın diyalog içine girdiğini ve kıyımcı kitlenin de buna karşılık yukarıda zikrettiğim "En büyük asker bizim asker" diye bağırdığı gerçeği Kemalist söylemden en çok etkilenmiş Alevinin bile zihninde capcanlı duruyor. Sonrasında ilgili askerî yetkililerin "görevi ihmal"den dahi ceza almadığını da biliyorlar...Alevi meselesi benim çok önemsediğim hayati bir mesele,kalbimde bir yara...Haftaya bu yaramı deşmeye devam edeceğim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA