Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FARUK TAŞÇI

Asgari Ücreti Bölgesel Bazda Düşünmek

İşçi, işveren ve devlet tarafından oluşan asgari ücret tespit komisyonunun müzakere süreçlerinden sonra, asgari ücret net 11 bin 402 TL oldu. Böylece Temmuz 2022'ye göre asgari ücretteki yıllık artış oranı % 107,3 olarak gerçekleşti. Buna rağmen işçi kesimi içerisinde miktardan memnun olan kadar miktarı az bulan da oldu, işveren kanadından miktarın yaratacağı sonuçlar hakkında endişeler de dile getirildi. Yine de asgari ücret tespit sürecinde işveren tarafının önerdiği miktarı az bulan bir patronun "Çalışanlar bizim ailemiz. Onlar sayesinde kazanıyorsak paylaşmayı bilmeliyiz. Çalışanın hakkını koruyacaksınız. Ben konuşuyorum, çünkü onlar bizim ailemizin ferdi ve haklarını savunuyorum" cümlelerine de şahit olundu.

Asgari Ücretin Önemi Tartışılmaz

Elbette işveren kanadı için asgari ücret önemlidir; işçiler içinse zaten olmazsa olmazdır. Bu konuda devletin de güvencesi ve çabası, sosyal devlet olmanın gereğidir. Bu anlamda asgari ücretin önemi tartışılmaz bir zemine sahiptir.

Asgari ücretin birçok önemi bulunmaktadır, ama asgari ücret iki yönden çok daha önemli durmaktadır. Bir yön, asgari ücret ile ortaya çıkan faydalardır; diğer yön de asgari ücret dışındaki birçok ödemenin asgari ücrete göre belirlenmesidir.

Asgari ücret ile ortaya çıkan faydalar çokçadır. Bunların en önemlisi, asgari ücretin çalışanın kendisi ve ailesi için en önemli gelir kaynağı olmasıdır; hatta bu nedenle asgari ücret "sosyal gelir" vasfına sahiptir. Başka bir ifade ile asgari ücret, çalışanların (ve ailelerinin) temel ihtiyaçlarını karşılamayı mümkün kılan vazgeçilmez bir sosyal politika aracıdır. Bu nedenle asgari ücret, aynı zamanda yoksullukla mücadele ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunma işlevlerine de sahiptir. Asgari ücretin ekonomik gelişmeye katkısı, bir yandan işgücünün istismarını engelleme işlevinin de olmasından kaynaklıdır, bir yandan da ekonomi için önemli bir dinamizm olmasıyla ilgilidir.

Öte yandan asgari ücret, pek çok ödemenin de mihenk taşıdır; pek çok ödemenin miktarı asgari ücrete göre belirlenmektedir. SGK taban ve tavan primleri, işsizlik maaşı, sigorta prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek yardımı, çocuk ve aile zammı (yardımı), askerlik ve doğum borçlanması, genel sağlık sigortası primleri, isteğe bağlı sigorta primleri, bireysel emeklilik sistemi kesintileri, kıdem tazminatı tavanı, 65 yaş ve üstü aylığı ve engelli aylığı (2022 sayılı Kanun), (sağlık) rapor ücretleri, stajyerlerin ve çırakların ücretleri, SGK idari para cezaları bunlardan ilk akla gelenlerdir.

Enflasyon Dönemlerinde Asgari Ücret Artışının Etkisi

Asgari ücretin tartışmasız önemine rağmen, tartışılan ve bu nedenle araştırmalara çokça konu olan yönü de vardır: Asgari ücret artışı ile enflasyon arasındaki ilişki.

Ücret/asgari ücret ile enflasyon arasındaki ilişkinin ne olduğu sorunun tek bir cevabı olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Bu durum dünyada farklı ülkeler için geçerli olduğu kadar Türkiye için de farklı dönemler açısından geçerlidir. Ancak hemen hemen tüm araştırma sonuçları, ücret ile enflasyon arasında çift yönlü bir ilişkinin, daha doğrusu sarmalın olduğuna işaret etmektedir. Başka bir ifadeyle, ücret-fiyat sarmalında nominal ücretlerdeki artışların fiyatlarda artışa, fiyatlardaki artışın da yeniden ücretlerde artışa neden olabildiği düşünülmektedir. Sarmalın sona ermesinin, ekonominin durağan hale gelmesine kadar süreceği not edilmektedir.

Bu durum, Türkiye için de geçerlidir. Türkiye'de tarihsel bağlamda enflasyon ile (asgari) ücretler arasındaki ilişkiyi ele alan birçok çalışmada ücret-fiyat sarmalının varlığı rapor edilmektedir. Tüm araştırmalardaki temel/ortak sonuçsa, bu sarmalın kısa, orta ve uzun dönemli olup olmamasına yani ekonomin ne zaman durağan hale geleceğine yönelik bulgulardır.

Ekonominin ve dolayısıyla piyasaların normal seyrine dönmesi, başka bir tartışma/yazı konusu olmakla birlikte, asgari ücretin tespit ve tanzimi konusu üzerinde düşünmek faydalı olacaktır. Bu noktada, Türkiye için "bölgesel asgari ücret" modellerini konuşmak mümkündür.

Bölgesel Asgari Ücret Olsa

Dünyada asgari ücret sistemi olmayan bazı ülkeler vardır, ama olan ülkeler çokçadır. Asgari ücret sistemi olan ülkelerde ise uygulamada çeşitli sistemler/modeller söz konusudur. Türkiye'nin da dâhil olduğu bazı ülkeler "ulusal" bazlı asgari ücret sistemine sahipken, bazı ülkelerde ise mesleki, sektörel/işkolu ve bölgesel bazlı asgari ücret modelleri geçerlidir.

Türkiye'de asgari ücret tespitinde üç farklı modelin tecrübe edildiği görülmektedir. 1951-1967 arasında asgari ücret, yerel komisyonlarca iller düzeyinde saptanmıştır, 1967-1974 arasında merkezi bir organ tarafından bölgesel düzeyde belirlenmiştir ve 1974'den günümüze gelen süreçte ulusal bazlı bir asgari ücret sistemi uygulanmaktadır.

Türkiye'de 1967-1974 yılları arasında merkezi bir organ tarafından bölgesel bazda belirlenen asgari ücret tecrübesinden neden vazgeçildiği sorusu yine ayrı bir yazı konusu olmakla birlikte, bölgesel asgari ücretin belli başlı önemine işaret etmek gerekmektedir.

Bir kere, asgari ücretin belirlenmesinde temel ölçüt, asgari geçim düzeyleridir. Asgari geçim düzeyleri ise her ülkede ve hatta ülkenin her bölgesinde aynı değildir, bölgesel birçok farklı değişken devreye girebilmektedir. Ülkenin coğrafi büyüklüğü (örneğin Çin, Hindistan, ABD, Meksika), asgari ücretten yararlanma oranın düşük olması (örneğin Kanada ve AB ülkeleri), ülkelerin idari yapısı (örneğin ABD, Japonya, Hindistan, Çin ve Kanada), sosyal tarafların güçlü ve etkili olması (örneğin Danimarka, Finlandiya, İsveç, Almanya, Norveç) asgari ücretin bölgesel bazda belirlenmesine imkân vermektedir. Ancak bunların yanında ekonomik faktörlerin asgari ücret sistemini tercih etmede önemli rol oynadığı görülmektedir ki Türkiye'nin asgari ücret sisteminde bölgesel bazlı bir açılım da bu gerekçeyle tartışmaya konu olabilir.

Dolayısıyla Türkiye açısından i) ekonomik ve sosyal gelişmişlik farklılıkları, ii) işgücü piyasalarının homojen olmaması, iii) verimliliğin bölgesel olarak aynı olmaması ve iv) sıkı tedbirlerle iç göçü azaltabilmesi gibi nedenlerle bölgesel asgari ücretin yeniden gündeme gelmesi mümkündür.

Sonuç olarak; sosyal devletin gereği olarak asgari ücret olmazsa olmaz ve tartışmasız bir sosyal politika aracıdır, ama asgari ücretin tespiti ve uygulama yönteminin ne olması gerektiği konusunda belli tartışmaların olması kaçınılmazdır ve bu noktada bölgesel asgari ücreti de artıları/faydaları ve eksileri/riskleri ile derinlemesine tartışmak mümkündür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA