Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Isıran ısırana

İnsanlık ilerliyor, değil mi? Eski vahşi hallerinden sıyrılıp uygarlaşıyor gitgide.
Teknoloji de o sürece katkı sağlıyor.
Öyle değil mi?
Somut kıyaslamayla arayalım yanıtı.
Aztekler güneş ve savaş tanrısına insan kurban ederlerdi. Seçilen delikanlı boğuşma gibi çirkinlikler olmasın diye uyuşturulur, tapınak piramidinin tepesindeki sunağın üstüne saygıyla yatırılırdı.
Başrahip bıçakla onun göğsünü yarar, kalbini çıkarır, göğe kaldırarak güneşe uzatırdı.
Çağımızda öyle ayinler olmuyor. Ama başka şeyler oluyor.
Üç gün önce Suriye'de bir adam karnı deşilince yere serilen düşmanının kalbini çekip çıkardı, ısırarak kopardığı parçayı ağzına attı, sakız gibi çiğnedi. Dudak kenarlarından çenesine kan sızdı. Modern teknoloji sayesinde o görüntü bütün renkleriyle kayda alındı, internete yayıldı, ekranların sunağında dünyanın gözüne sokuldu.
Adam kimdi, hasmı kim? Hangisi ne kadar haklı, öteki ne kadar haksız?
Bunlar temel gerçeğin yanında ayrıntı.
O gerçek şu: Günümüzde bir insan öyle davranabiliyor hâlâ.
Şimdi Erdoğan-Obama görüşmesiyle olumlu sonuçlar elde edilmesi bekleniyor ya. Umutlar gerçekçilik dışına taşmamalı.
Yüzeysel "ilerleme" gerisinde hemcinslerimizin büyük çoğunluğu düpedüz vahşi kalmış iken, gezegenimizin yakın geleceğinde anlamlı bir uygarlık kurulabileceğine inanıyor musunuz?
Dünya liderleri insanlığı insanlaştırma yönünde ne adım atabilecek? Asıl ona bakmalıyız.

***
Ölçüsü vahşice kaçırılmış saldırı yalnız bıçakla yapılmaz, sözle de olur. Her şeyden önce mantıklı tartışma ortamına muhtaç ülkemizde yazık ki boyuna o aşırılığın örnekleri yaşanıyor. Hem de en üst düzeyde.
Avrupalı parlamenterlerle konuşmaya giden CHP Genel Başkanı Reyhanlı'da öldürülen 51 kişinin katilinin Erdoğan olduğunu söyledi. Abartmaları hoş görme kapsamına o lafı sığdıramayan AP Sosyalist Grup Başkanı Swoboda onunla arasına mesafe koydu; buluşmaları gerçekleşemedi.
Hadi söz konusu lafa ağızdan kaçmış densizlik diyelim. Ama milletvekili Umut Oran'ın düşüne taşına piyasaya sürdüğü tevil açıklamasına bakın: "Genel Başkanımız Türkiye'deki ifade özgürlüğü konusunda Erdoğan'ın diktatörlerden farklı bir tutum içinde olmadığını söyledi."
Yahu, yıllarca aydın rehberi sayılmış gazetelerimizin başyazılarında her gün iktidara "Yuh, oha, çüş" diye seslenilebiliyor.
Aynı şey diktatörlük diyarlarında yapılsa ne olur dersiniz?
Duamın kabul edileceğini umabilsem ellerimi kaldırıp yakaracağım: "Ya Rab, bize ipe sapa gelir bir muhalefet ihsan eyle!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA