Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Bu ışıktan verelim mösyö

Doğada egemen duygu korkudur. Bütün canlılar hep kendilerini düşmanlarından sakınma kaygısı içinde yaşar.
Sevgi yok mudur? Hayvanlar yavrularını korumaz, koklamaz, yalamaz mı?
O kendi gövdesini koklayıp yalamak gibi bir içgüdüsel davranıştır.
Başkasını sevebilmek ise insana özgüdür. Türümüzü eşref-i mahlukat (yaratıkların en şereflisi) yapan yüceliktir.
Sol kavramı da o özellikten kaynaklanır.
Tamirci atölyesinde arabamın bir parçasını sökmeye çalışan çırağın motor yağlı yüzüne bakarken "Canım ciğerim, on üç yaşındaki işçi Kerim" sözünü hatırlıyorum; içim ısınıyor. Kendi on üç yaşımdan bu yana o nedenle solcuyum.
Hayatımın pusulası olmuş güzel kavramı geçen yüzyılda birileri çarpık anlayışlara kılıf yapmış, bir yerlerde avantacı bürokrasi o kılıftan yararlanıp baskı düzeni kurmuş, bir manyak o düzeni canavarlaştırmış. Başka yerlerde de kâr hırsıyla insancıllığı bağdaştıracak formüllerin geliştirilmesi gecikmiş. Sonuçta "solcu" sözcüğü "safdil hayalci" gibi bir anlam edinmiş.
Umurumda değil. Kaptan geçinenler doğru rota çizemedi diye pusulamdan vazgeçemem.
İnsan doğasında bencillik var ama topluma katkı sağlayıp şükran ödülü alma isteği de var. İki yöndeki eğilimleri akıllıca harmanlayan yönetim modelleri denenmekte bugün. "Yeni sol" o demek.
Bizim beyaz kesim
"Yaradan'dan ötürü" insanı sevdiğini söyleyen ve yığınlar lehine atılımlar gerçekleştiren bir dindar politikacının çoğunluk desteği sağlamasına "Gezi direnişi" dediği kavga denemesiyle tepki verdi. Somut sonuç alamadı. Alamaz da.
Kendini solcu sayan Gezi katılımcılarının çıkış yolunu görmeleri gerek: neden "ötürü" olursa olsun, insancıllığı seçen güçlerin akılcı çizgilerde birleştirilmesi.
Fransa öyle çizgiler üretmiş bir ülkedir. Bakırköy belediyemizin düzenlediği Yeni Sol konulu toplantıya oradan bir "filozof" davet edildi. Sayın düşünür Gezi Parkı direnişçilerine seslendi. Dünyaya umut verdiklerini, Fransa'ya da ışık yaydıklarını söyledi. "Siz devleti korkuttunuz" dedi.
Devrimciliğe kazandırılan gerçekten yeni bir yöntem bu. "Bööö!" diye ürkütülerek devletin altına pislemesi sağlanacak.
Ürkmez de saldırırsa kargaşada elden giden gençler saygıyla anılacak. Devrim mevrim olmayacak ama sol özentili yazılara ve TV gevezeliklerine taze malzeme çıkacak...
Gezici ve gezmeyici dostlar, gelin yurt dışından öğüt ithaline boş verelim de sorunlarımıza kendi aklımızla çözüm arayalım. Korkuya, öfkeye, nefrete değil, Yunus mirası insan sevgimize bel bağlayarak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA