Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bildiğimiz Batı'nın sonu

Dünyanın en büyük tarıma dayalı sanayi ve kozmetik grubu olan "Unilever"in Avrupa bölümü başkanı Jan Zijderveld'in "Financial Times Deutschland"a yaptığı açıklamayı dün tüm Batı medyası aynı başlıkla duyurdu: "Avrupa'ya yoksulluk geri geliyor."
Zijderveld'in demecini hem birinci, hem de ekonomi sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
Avrupa'ya yoksulluk geri gelmekle kalmıyor, daha önemlisi Batı, yani Atlantik'in iki yakası gücünü ve zenginliğini yitiriyor. Hem de bir daha geri alamayacak şekilde.
"Le Nouvel Observateur" dergisi, internet sitesine İngiliz iktisatçı Jon Moynihan ile yapılmış bir mülakatı koydu. Dört bölüm halinde.
Moynihan, Batı'nın ayağının altındaki zeminin kaymakta olduğunu bakın nasıl anlatıyor...

***

2010 verilerine göre OECD bölgesinde bir çalışanın ortalama günlük ücreti 135 dolar. Çin ve Hindistan'da ise 12 dolar. Üstelik Çinli ve Hintli işçiler, Batılılara göre daha iyi eğitimli ve daha sıkı çalışıyor.
Küreselleşmiş bir ekonomide bu ücret uçurumunu sürdürmek mümkün değil. 2020'de Batılı çalışanların günlük ücreti 100 dolara gerileyecek, Çinliler'in ve Hintliler'in ise 20 dolara çıkacak. 2025'te iki tarafta da ücret 60 dolarda eşitlenecek.
Bir başka deyişle, Batılı çalışanların geliri 15 yılda yarıdan fazla azalacak, Çinliler'in ve Hintliler'in ise 5 kat artacak.
***
Gelelim, küresel krizin yol açtığı kitlesel işten çıkarmalara... ABD'de ve Avrupa'da sokağa bırakılanlar yeniden iş bulabilecekler mi? Cevap: Hayır. Çünkü emek yoğun üretim yapan sektörler Uzakdoğu'ya göçe devam ediyor. Demir-çelik, beyaz eşya, elektronikten sonra sıra otomotive geldi.
Yarın uçak sanayisi de kervana katılacak. Bu durumda istihdam kapısı olarak ne kalacak?
ABD bu konuda somut bir örnek: Daha önceki krizlerde, kriz öncesi istihdam düzeyine 4 yılda ulaşılıyordu. 2007 krizinden bu yana 5 yıl geçti. İşsiz sayısı 2007'nin hâlâ 6 milyon üstünde.
Nedeni son derece basit: 1955'te Wall Street'in en büyük piyasa değerine sahip şirketi General Motors, ABD'de 500 bin, yurtdışında da 80 bin kişi çalıştırıyordu. Günümüzün en büyük piyasa değerine sahip şirketi "Apple" ise ABD'de 4 bin, Asya'daki tedarikçilerinde ise 700 bin kişi çalıştırıyor!
Çözüm? İnovasyona, eğitime, araştırmageliştirmeye, yeni teknolojilere yatırım. Ne var ki, Batı onda da nal toplamaya başladı. Çin, gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısını eğitime, araştırma-geliştirmeye, yüksek teknolojilere yatırıyor, Batı ülkeleri ise sadece beşte birini...
Dünyanın en iyi üniversiteleri klasmanlarında Batılı yüksek öğrenim kurumlarının ezici üstünlüğü sizi yanıltmasın. Harvard, Stanford, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Oxford, Cambridge gibi prestijli üniversitelerin bilim, teknoloji, mühendislik fakültelerinden mezun olanların yüzde 60'ı yabancı gençler. Dahası, Batı'da eğitim kalitesi sürekli düşüyor. Bir örnek: Avrupa'da okuma yazmayı sökmeden eğitime veda edenlerin oranı yüzde 20, Çin'de ise yüzde 4.
Bu tabloya bakarak yanıtlayın: Yarınlar kimin?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA