Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Mayıs planları

Şu bir haftada, halk deyimiyle, "Bir araba dolusu" küfür ve hakaret işittim. Sosyal medya üstünden, mail'lerle, gazetenin önünde yapılan protesto gösterileriyle...
En çok koyan, ergenlik çağına bile gelmemiş bir grup liselinin eylemi oldu. Aslında o çocuklara kızmadım, acıdım. Başka hesaplar peşinde koşanların, başka başka senaryolar yazanların aleti oldukları için.
Çünkü çevre duyarlılığı olanların başlattıkları eylem ne yazık ki artık renk değiştirmeye başladı.
Bu değişimi "Türk baharı" kılıfına uydurmaya kalktılar. Mızrak çuvala sığmayınca, vazgeçtiler. Yeni bir model aramaya, yeni bir kulp bulmaya koyuldular.
Buldular da.
Yeni şablonları: "1968 Mayıs'ı".
Yani, Fransa'nın 45 yıl önce bugünlerde yaşadığı çalkantıyı, Türkiye'ye uyarlamak!
1968 Mayıs'ının nedenlerini, gelişmelerini ve sonuçlarını anlatmayacağım; merak eden Wikipedia'da bulup okuyabilir.
Ama gerek içerideki, gerekse dışarıdaki sözüm ona siyasal-toplumsal analizcilerin Türkiye'deki tabloyu 1968 Mayıs'ı Fransa'sına benzetmeye, hatta dayatmaya kalkışmalarında bir amaç, bir hesap var: General Charles de Gaulle senaryosunun bizde de tekrarlanması beklentisi.
Malum, 1968 Mayıs'ı olaylarında otoritesi sarsılan, siyasal gücü yıpranan Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, 11 ay sonra, 1969 Nisan'ında düzenlediği referandumu kaybedince görevi bırakmış, evine çekilmişti.
"Acaba" diyorlar, "Başbakan Erdoğan da böyle bir tuzağa düşebilir mi?.."
Düşmez. Ne 2013 Türkiye'si, 1968 Fransa'sına benziyor, ne de Erdoğan'ın siyasal kariyeri ve duruşu, General Charles de Gaulle ile benzerlik taşıyor.
Onun için boş yere ne kendilerini yorsunlar, ne de bizi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA