Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SERDAR DAĞ

Sağlığımızın sırrı vücudumuzda gizli

Sağlığımızın ve uzun yaşamanın sırrı vücudumuzda gizli. NAD veya ‘Nikotinamid Adenin Dinükleotit’; vücudumuzdaki hücrelerin enerjiyi üretmesine yardımcı olan, doğal olarak oluşan bir niasin yani B3 enzimidir. Oksijen ve glikoz eksikliği gibi NAD eksikliği de hücreyi ölüme götürür. Laboratuvarda üretilen NAD’ın doktor tarafından hastalara verilmesi birçok hastalığın tedavisine destek için umut olmuştur

İnsan vücudu donanım olarak tüm zararlı etkenleri yok etme gücüne sahiptir. Sağlıklı bir insan orta yaşa kadar bu özelliğini sürdürür. Vücudumuzun savunma mekanizmaları belli bir yaştan sonra azalmaya ve etkinliğini kaybetmeye başlayınca vücudumuzun en küçük yapı taşı hücreler yıpranır ve yenilmeye başlar. Genetiğimizde kodlu olan hastalıklar açığa çıkar.

MUCİZE MOLEKÜL NAD
Hücrelerimizin çekirdeğinde bulunan DNA'da yaşam kodumuz saklıdır. DNA tüm yaşamımız boyunca karşılaşabileceğimiz sağlık sorunlarını içerisinde barındırır. Bu hastalıkların çoğu genetiktir. Bu hastalıkların açığa çıkıp çıkmaması ya da hafif atlatılması vücudumuzun savunma mekanizmasının gücüne bağlıdır. Tabii ki yaşam şeklimiz, beslenmemiz, spor, vücut direncini artırır. Fakat en önemlisi vücudumuzda eksilen savunma mekanizmasının tekrardan kazanılması ve vücudumuzun güçlenmesidir. Bu yazımda vücudumuzun kendi maddesi olan, NAD yani 'Nikotinamid Adenin Dinükleotit' denilen mucize molekülden bahsetmek istiyorum.
NAD vücudumuzun en küçük yapı taşı olan hücrelerin enerjisini artırır, ölmeyen hücreleri yeniler, sağlıklı hücrelerin yaşam süresini artırır. Sağlıklı bir insanda orta yaştan sonra bu madde azalmaya başlar, bu maddenin tekrardan yerine konması son zamanda özellikle ABD'de Harvard Üniversitesi'nde birçok hastalıklıkta yardımcı tedavi ve yine ABD'de anti-aging tedavi olarak yaygın olarak kliniklerde uygulanmaktadır.



HÜCRE YAŞLANMASINI GECİKTİRİR
Vücudumuzda doğal olarak bulunan ve hücrelerin enerji üretmesine yardımcı olan NAD enzimi, zamanla azalmaya başlar. Oksijen ve glikoz gibi NAD eksikliği de hücreyi ölüme götürür, böylece yaşlanma süreci hızlanır. Önlem almak için laboratuvarda üretilen NAD'ın doktor tarafından hastalara verilmesi gerekir.
Hepimiz için ölüm korkutucudur. Yaşlanmak ölüme biraz daha yaklaşmak olduğu için yaşlanmamak için yapılan estetikler genç görünmenin yanında biraz da ölümden uzaklaşma çabasıdır. Fakat ölüm gibi yaşlanmak da kaçınılmaz bir gerçektir. Önemli olan bedenen ve ruhen sağlıklı ve olabildiğince hastalıklardan uzak yaşlanmaktır. NAD, hücrenin enerji üreten elamanı olan mitokondri üzerinde çalışır ve vücut yaşlandıkça kısalan, kromozomların uçlarında bulunan, koruyucu kapaklar olan telomerlerin uzunluğunu artırır. Böylece hücre yaşlanması gecikir, hücreler tamir olur.



NAD+IV TEDAVİSİ
VÜCUDUMUZDA NE YAPAR?
NAD+ düzeyini artıran IV NAD tedavisi ile birlikte optimal NAD+ düzeylerini korumanın diğer bir yolu olan NAD+ IV Terapi seviyelerinizin güçlü kalmasını sağlayabilir. Böylece sağlıklı bir metabolizmayı ve yüksek enerji seviyelerini koruyabilirsiniz. NAD+IV Terapinin faydaları şunlardır:
Sağlıklı beyin fonksiyonunu destekler, nörolojik işlevleri hızlandırır.
Metabolizmayı hızlandırır.
Genel yorgunluğu azaltır.
Yaşlanma sürecini yavaşlatır, yaşlanmayı tersine çevirir.
Cildin sağlıklı görünmesini sağlar.
Zihinsel netliği geliştirir.
Beyin yenilenmesini iyileştirir.
Enerji seviyelerini artırır.
Kas fonksiyonunu ve atletik performansı geri yükler.
Tüm organlarda hücrenin kalitesini artırır ve hasarlı hücreyi yeniler.

DOĞAL NAD MİKTARINI AZALTAN NEDENLER
Vücut doğal olarak NAD üretir fakat vücudumuzda bir koenzim olan NAD genel seviyeleri zamanla azalır, bu da yaşa bağlı patolojilere yol açan hücresel değişikliklere yol açar. NAD seviyesi yeterliyse DNA hasardan korunmuş olur. NAD miktarını azaltan nedenler ise şöyledir:
Travma sonrası stres
Kaygı
Depresyon
Çeşitli nedenlerle oluşan beyin hasarı
Alzheimer
Parkinson
Kanser
ALS, beyin hücre kayıpları
Alkol ve uyuşturucu madde kullanmak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA