Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RIDVAN DİLMEN

O koltuğa siz sahip çıkacaksınız

Genellikle kişisel yazılar yazmam… Hatta futbolla ilgili bireysel eleştiriler yaparken de taktik, fizik, hamle, teknik yorumlar üzerinde durur, eleştirilerimi veya övgülerimi camia, kulüp gözetmeksizin aynı ölçüde aynı objektiflikte yapmaya çalışırım. Ancak Fenerbahçe ve Aykut Kocaman özelinde bu yazıyı yazma gereğini hissettim.
Aykut Kocaman; 53 yaşında… 38 yıldır futbolcu, yönetici ve teknik adam olarak görev yapıyor. 1988 yılında tanıştığım Aykut Kocaman'la 7 yıl birlikte oynadık. Enteresandır oyunculuktan sonra daha fazla görüşmeye ve birbirimizi tanımaya başladık. Zaman zaman sadece ikimizin bildiği birkaç kez kırıldığım onun da bana kırıldığı günler muhakkak oldu… O soğuk, o ketum görüntüsünün aksine, hayata pozitif bakan bir arkadaşımızdır. Temkinli, sabırlı, gerçekçidir ve bunu da hocalığına yansıtır. Teknik olarak ben de yorumlarımda fazla emniyetli oynadığı için eleştiriyorum. Ancak inandığı doğruların peşinde koşmak, yeni dünya futbolunun bu tarz olduğunu düşünmek en tabii hakkıdır. Uzun süredir teknik adamlık yapmadığım için yavaş yavaş araştırdıkça bu düşünceye doğru kaymaya başladım. Özet olarak şahsi fikrim, Türkiye'deki futbol dinamikleri ne fazla emniyetli oynamakla ne de çılgın oynamakla orantılı. Futbolun doğrularını oynamadan, çılgınca oynamak futbolun iç ve dış faktörleriyle ön planda. Göztepe ve Trabzon maçları çok iyi örnektir Aykut hocanın tarifi için. Kendi doğrusu Göztepe maçında 1-1'e kadar sürdü... Ancak 1-1'e yakalandıktan sonra herkesin istediği 4 forvetle oynayıp, skoru 2-1'e getirdi. Aynı şekilde Trabzon deplasmanında 6 sakat oyuncusuna rağmen kendi doğrularıyla oynadı. Daha maç başlamadan yerle bir edildi. 1-0 geriye düşünce bir hafta öncesi olduğu gibi 4 forvete dönüp 1-1'i yakaladı. Yani iki maçta gelen 4 puan, yine aynı teknik adamın kararlarıyla oldu. Ama Aykut Kocaman doğruları ile değil, aldığı riskle 4 forvete dönüp puanları topladı. Herkesin istediği ile gelen 4 puan kendi doğrularıyla biraz önce anlatılan skorlar. Art niyetli olmayıp gerçeğe baktığımızda Göztepe maçı başından yediği gole kadar 1-0 önde ve rakip adına sıfır pozisyon var. Bireysel hatadan gelen golden sonra risk alıp, 2-3 karambol pozisyonu ve rakibin kendi kalesine attığı golle kazanılan 3 puan. 4 forvete geçtikten sonra Göztepe'nin maçı kazanacak iki tane net pozisyonu var, bu unutulmamalı. Tıpkı Trabzon maçı gibi… Maç başladı; kaleci Volkan'ın dizi yere değmedi. 3 pozisyon, ikinci yarının başında Mehmet Topal'la bir pozisyon, Trabzon'un hiç pozisyonu yok. 7 kornere karşılık, rakibin tek korneri… Derken Abdülkadir'in nefis pasıyla Burak'ın attığı gol tekrar bir hafta öncesi gibi kendi kararıyla herkesin istediğini yaptı 4 forvete döndü ve 1-1'e geldi. Burak'ın attığı gole kadar forması ıslanmayan Volkan, iki tane pozisyon yedi kalesinde biri yüzde 99'luk Burak'ın pozisyonu o da unutuldu. 4 forvete dönüp skor 1-1'e geldikten sonra kalesinde gördüğü iki pozisyon… (İkinci yarıya 11-9 başlanması gerekirken Ali Palabıyık'ın hatasından iki kırmızı göstermedi. İkinci yarıda da iki kırmızı aklında kaldığı için Fernandao'yu da atamadı.) Ama ne oldu Aykut Kocaman'ın doğruları değil, inandığı futbolun karşılığı değil herkesin istediği ama Aykut hocanın kararıyla maçlar sonuçlandı. Aykut Kocaman'ın yönettiği Fenerbahçe'nin yerinde başka bir takım olsa ve rakip oyuncuları kırmızı kartla atılmamış olsa Ali Palabıyık'ı palayla doğrarlardı ama tık olmadı.
Fenerbahçelilere sesleniyor ve rica ediyorum; sakın dolduruşa gelmeyin... Formasına, kulübüne aşık, pırıl pırıl bir adam, yeni futbol dünyasına uyum sağlamak isteyen birkaç isimden birine sahipsiniz. Medyadaki yorumları üzülerek izliyorum. Bence sizler de üzülün Fenerbahçeliler… Çok sevdikleri için mi Fenerbahçe Teknik Direktörü'nü eleştiriyorlar, daha doğrusu hakaret ediyorlar. İtibarsızlaştırma, belden aşağı vurmalar… Aslında gerçeği 2011'den kalma fakat konjonktür gereği söyleyemedikleri nedeniyle Kocaman'ı bu şekilde vuruyorlar. İnanın Fenerbahçe kaybedince, sadece sizler üzüleceksiniz. Sabredin, sahip çıkın... -ki kulübüne camiasına dünyada örneği olmayan şekilde antrenmanlısınız malum süreçten dolayı. Duygusal değil, tecrübem ve bilgimle yolun doğru yol olduğunu görüyorum.
Aykut Kocaman siz Fenerbahçelilerin hocası, hakaret dolu itibarsızlaştırma karşısında durmak size yakışır. Tercih sizin! Fenerbahçe Teknik Direktörü'nün ismi ne olursa olsun en hafif şekilde 'lan' denebiliyorsa, o koltukta oturana sahip çıkmak size düşer. Çünkü o koltuk onların gördüğü gibi lanlık değil, şerefli koltuktur, oraya da şerefli kişiler oturur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA