Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Beşiktaş direksiyonu verdi!

32 bin kapasiteli statta 6 bin seyirci var. Zaten Türk futbolunda düşündürücü olan da bu: Lig ikincisi gelmiş, bu sahayı dolduracaksın.

İlk yarı Beşiktaş az da olsa oyuna hakimdi. Kayserispor, Beşiktaş'a cevap vermeye çalışıyordu ama gücü yetmedi.
Nereye kadar? Beşiktaş'ın attığı ikinci gole kadar!
Maç 1-1... Hakem Bülent Yıldırım sahneye çıkıyor. Olmayacak bir faul çalıyor. Çaprazdan bir vuruş var.
Nedendir bilinmez, Kayseri bu vuruşun önüne iki futbolcu koyuyor. Sosa da bu hatayı affetmiyor. Kendine göre yakın direğe vuruyor ve gol oluyor. Bu golde üç tane temel öğe var. 1-Hakemin eyyamı.
2-Kayserispor'un hatalı barajı.
3- Sosa'nın güzel vuruşu...
Kaleci Tolga, Beşiktaş'ın attığı golde topu çok güzel yerden oyuna soktu.
Gönderdiği o top, ikinci pozisyonda Gomez tarafından gol yapıldı. İkinci yarıda iki tarafın da öyle etkili pozisyonu yok.
Bu durum önde olan Beşiktaş'ın işine geldi tabi.. Bu yarıda en net pozisyonu Gomez ile yakaladılar. Ancak Gomez topu vaktinden önce Sosa'ya vermeye kalktı ve pozisyonu kaçırdılar.
Beşiktaş'ın o tempolu hali yok. Hani tarihte vardır ya, "Cilalı taş devri", "Yontma taş devri" sonra "Taş devri..." İşte Beşiktaş'ın hali de onun gibi bir şey oldu. Futbolcu eksikliği mi var? Olabilir. Mesela Oğuzhan'ın yokluğunu hissettiler. İkinci yarı özellikle Beşiktaş maçın direksiyonuna hakim olamadı. Bu devrede Kayserispor topla daha etkili gözüktü ama onlar da rakip ceza alanı içinde etkili olamadı. Bu tip maçlar tehlikelidir. Hani derler ya, "Ummadığın taş baş yarar!" Beşiktaş öyle bir rakiple oynadı. Bakın dakika 90+3 Biseswar neredeyse 40 metre top sürüyor ve çok tehlikeli bir şekilde ayak içi plase yapıyor. Gol olsa maç biteceği için telafi şansı yok!
Ama bir tane Beşiktaşlı oyuncu "Nereye gidiyorsun arkadaş?" diyerek Biseswar'ı durduramıyor.
İşte Beşiktaş'ın dünkü özeti bu!
Hakemlik konusunda benim mantığım şudur; bir hakem FIFA hakemliğine yükselip, bitiriyorsa hakemliğini de bitirmeli. Düşünün adam ordu komutanı, General! O komutan Albay rütbesine inip görev yapmamalı. Hakemlikte de durum aynı!
Siz aksini düşünüyorum diyebilirsiniz, sonuna kadar tartışırım. Hakemin önünde hedefi yoksa, niçin maç yönetir?
Daha fazla maç yöneterek "para kazanmak" için. Hakemlik fazla maç yöneterek para kazanılacak bir iş değildir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA